Erişmeliyim lahzanın lal olan lisanı haline!Ne zaman bir mavzer sesiyle irkilsem Uyku tutmayan gözlerimi hayret ederek sesin geldiği yöne diksem Bomboş sokakların, ıssız kaldırımların, fersiz yanan lambanın sukutuna yönelsem İçim sızlar, yâd ettiğim bir âlemin sancısı başlar, o an kalbim hangi manada atar, bilsem Söyle kim ayrılmak ister ki yârinden İnsanın ruhunu ihata eden ve anılan derinlikten, keder ikliminden Bahtın beklenmeyen tesirinden, lahavle çektiren eleminden, yüreği burkan histen Ne vakit yastığa başımı koysam, izanımın kayıp yıllarını ayıklasam, gamımıdır dedirten Ey nefesin sahibi, emanetin banisi Nedir bu karamsarlığım, umut sağanağımda artık solan kanaatim Sabır saatim, edep hassasiyetim, iradi zafiyetim, bağnaz muhalefetim, niye böyleyim Sanki hüzün mevsimindeyim, kalbimi hicranın ahengiyle teksin ederim ben azade miyim Neden okuduğum kitaplar yetmiyor Aklım ve izanım ruhuma geçit vermiyor, idrakim niye sukut ediyor Hangi kapıları çalmalıyım, hiç yılmadan bir ömür harcamalıyım, aşka kapalı mıyım Sevda sahrasından ne kadar uzaklardayım, suallerin mi hastasıyım, neden ben yastayım Ne zaman yetişeceğim o huzura Ruhumu ve kalbimi hiç yormayan bir yolculuğa, ahım yalnız kalsa da Ruhumun hicran damlaları yakamı hiç bırakmasa da, gözyaşlarım kurumadan aksaya Sineme vecdini bağışla, dirliğim için çile ile yol bulmama ne olur acıma, Rabsin bağışla Yıllardır hasret kaldığım gül konuşsa Ruhuma seslenen dikeni, esrarıyla kalbime yaklaşsa, yine de uyutma An ve vadinde akan zaman senindir, aşk hakikatin için senden gelen ilham-ı halvetindir Ne olur beni bana bırakma nefsi vesveselerimle buluşturma aczi yeti irademe yaklaştırma Sen sahibimsin, yaratan Rabbimsin Her türlü şerden, fark edemediğim akıbetten, yalan ve riya telkininden Benlik adına tekebbüre girmekten, ihmal ettiğim ve ötelediğim heveslerin vehminden Ruhumu ve kalbimi koru aklımı ve idrakimi beyhude vakit ayırmam için hiç fırsat verme Mustafa CİLASUN |