ATATÜRK
Atatürk demek ,ışıl ışıl parlayan
Bir çift mavi göz demek değil. Cumhuriyet demek. Halkın kendi kendini özgürce yönetmesi Göklerin maviliğinde al bayrağın Al al dalgalanması demek. Atatürk demek Bir avuç kıraç toprağı vatan bilmek Onun için seve seve Ölümün üstüne yürümek demek. Atatürk demek Tozlu topraklı Anadolu yollarında Ömür geçirmek demek. Trablusgarp’ta,Mısır’da,Suriye’de Balkanlardan,Çanakkale’ye mevzilerde Düşman mermilerine Aldırmadan dolaşmak Göğüs göğüse savaşmak demek. Başı öne eğik kulun Başını dik tutması Kendi kaderlerine mahkum Terkedilmiş kızlarımızın,bacılarımızın Gün ışığında özgürce yaşaması Erkeğiyle yan yana yürümesi demek. Atatürk demek Konuştuğun dille yazmak,okumak Atatürk demek,akıl demek,bilim demek. Aydınlık ve gelecek demek. Anlamsız hurafelerden uzaklaşmak Gerçekleri anlamak demek. Atatürk demek,kuş uçmaz,kervan geçmez Anadolu bozkırlarında Göğsünü gere gere gururla yürümek Yanık türkü söylemek demek. Atatürk demek Kar beyazı Anadolu toprağının bir karışının bile Düşmanın kara çizmesinin altında Kirlenmemesi demek. Yaşlı ninenin torununa olanca şefkatiyle Sarılması demek. Atatürk demek,masmavi denizlerde Ay yıldız gölgesinde Yakamozların ışıltısını seyretmek demek. Aşk demek,sevgi demek. İnsanca yaşam demek. Atatürk demek,güneşi takip etmek Bilimin ışığında sakin denizlere Yelken açmak demek. Atatürk demek,yarınından umutlu Gençler,çocuklar demek. Atatürk demek,Türkiye demek. Üç tarafı mavi denizlerle çevrelenmiş Asya’dan Avrupa’ya Başını yaslamış mahzun Sevdiğini bekleyen ,bindallı gelin demek. Vatanı namus bilmek,namusunu vatan Vatan için ölmek demek. Atatürk demek Anıtkabir ’den gururla ülkesini seyreden Bir çift mavi göz demek. Atatürk demek NE MUTLU TÜRK’ÜM demek. 2009.Kırşehir. OSMAN ÖZTÜRK. |
Dolaştım vatanı, ahvali yordum
Eskiden halımız, haldı dediler
Lider Atatürk'tü! deyince, sordum
Dünyaya şanımız, saldı dediler
Ömrünü adadı, asîl millete
Asla baş eğmedi, zulme zillete
Kim âsi olduysa, kutlu devlete
Boyunun ölçüsün, aldı dediler
Yiğitce yaşadı, onurlu öldü
Millî gelirimizi, adilce böldü
Milletle ağlayıp, milletle güldü
Sinemizde, petek, baldı dediler
Zengin değildik, kıttı aşımız
Buna rağmen, dikti bizim başımız
Et tırnak gibiydi, vatandaşımız
Sadece Tanrı'ya, kuldu dediler
İlimde, irfanda, ışığı gördü
Millî birliğimi, sabırla ördü
Dahilden fitneyi, harice sürdü
Memleket huzuru, buldu dediler
Dünyayı titretti, keskin irade
Titretmek nedir ki ondan ziyade
Esareti kovdu, bizden azade
Müstakil olmayı, bildi dediler
Baykuş istilâsı, vatanı sardı
O Anadolu ki; namustu, ardı
Ezelden ebede, bizlere yârdı
Düşmana sunduğu, yaldı dediler
Türkçe haykırışı, Türkçe duruşu
Hürriyet aşkına, Türkçe vuruşu
Akılla izanla, devlet kuruşu
Ceddinden armağan, yoldu dediler
Derdini arzeden, buldu devayı
Bırakmadı o gün, haklı davayı
Soluttu bizlere, yerli havayı
Millî marşımızı, çaldı dediler
Mazlum milletlere, örnek olmuştu
Sömürü ruhunu, yermek olmuştu
İstiklâl gülünü, dermek olmuştu
İsmi dudaklarda, kaldı dediler
Küsmedi millete, babacan durdu
Milletin nabzında, daima vurdu
Gönülden gönüle, otağın kurdu
Yeşerdi sineler, çöldü dediler
Gençliğe hitâbet, neler anlatır
Karanlıkta kalan, ruhu tanlatır
Nutuğu daima, kulak çınlatır
Anınca, gözümüz, doldu dediler
Millî âbideydi, halka güvendi
İradesi katî, zulmü dövendi
Bayrağa müptelâ, onu sevendi
Bu sevda uğruna, soldu dediler
Yurdumuz ufkunda, solmayan ziya
Lisanı erceydi, olmazdı riya
O bizim gerçekti, değildi rüya
Ebedi uykuya, daldı dediler
On kasım sabahı, oldu gidişi
Ülkücü bir ömrün, sona erişi
Değildir bu onun, otağ derişi
Sadece bedenen, öldü dediler
Çetin KILINÇARSLAN