Bir Dem-i Kızıldı Bu
Sevda nedir bilmezdim sen düşürdün aklıma
Adını kaderime kim yazdı bilmiyorum Saltanatını kurdun kalbimdeki saklıma Bıraktığın izleri inan hiç silmiyorum Kavak yeli başımda bir bahar arifesi Saçlarımı okşadı aşkın ılık nefesi Yüreğime dar geldi narin sırça kafesi Bozuk kalbimde ritim ama ben ölmüyorum Kızgın lavlar akarken ufuktan günbatımı Geldi çifte kumrular mekan tuttu çatımı Dört nala koşturalım rahvan giden atımı Buluşalım kuytuda ben sensiz olmuyorum Bir dem-i kızıldı bu nar-ı aşkınla yandım Hayal denizlerine ümitlerimi bandım Sevda pınarlarından aşkını içip kandım Sanki nutkum tutuldu nedense gülmüyorum Ruhumdaki deliğe yapamaz hekim yama Sakın vefasız olup düşürme Nil’i gama Bu derdimin ilacı beni sevmendir amma Ne yapsam ne etsem de hiç felah bulmuyorum NİLÜFER SARP_________5.NİSAN.2011 |
Şiirde unutulmayan dygular vardı ön palana çıkan; yer yer sitem var, saklanmaya çalışılsada... meydan okuma var, adeta, popüler şarkı diliyle söyleyecek olursak, şaire "yıkılmadım, ayaktayım" demek istiyor ve bunu haykırıyor...esasen bütün mesele de burada düğümlenniyor bana göre; ancak bu düğüm konusunda konuşmak becerisi ve birikiminde değilim...
Nilüfer Hanım, okunmaya değer, hecesiyle, anlatımıyla, konu bütünlügüyle nefis bir şiir okuttunuz, kutluyorum...
Selam ve saygılarımla...