Emmimden Gelen Mektuplar 4
Bizim köyde herkes her şeyi bilir,
Ben burada sakar oldum yeğenim… Düzlüklerden yokuşlara su gelir, Aval, aval bakar oldum yeğenim… Lafta çıktık Jüpiter’e, Venüs’e, Pamuk ektik kara kışta anıza, Yetişemez oldum vallah bu hıza, Kemerimi takar oldum yeğenim… Besmele çekerim sözün başına, Söz söylerim kulp takarlar peşine, Ocağın başında, tirit aşına, Soğuk suyu döker oldum yeğenim… Parklarımız ak sakallı kaynıyor, Dil konuşup, göz fel fecir oynuyor, İnsanoğlu gıybete de doymuyor, Ahretimi yıkar oldum yeğenim… Yağmur yağmaz çıkıyoruz duaya, Yağmur yağar, suç buluruz havaya, Avuç açıp bende artık semaya, Gözyaşımı döker oldum yeğenim… Cuma günü bizim cami hınca hınç, Sair vakit kimse dönüp varmaz hiç, Kimdedir bu işte, bilmiyorum suç, Dişlerimi sıkar oldum yeğenim… İhtiyarlık çöktü herhalde başa, Çatar oldum artık hep kurda kuşa, Kimse benle çıkamaz oldu başa, Arı gibi sokar oldum yeğenim… Tohumuma gübre bulup katamam, Ekinime ilaç bile atamam, Borç başını aldı koşup tutamam, Toprağa taş eker oldum yeğenim… Traktörün lastiğinde diş de yok… Ankara’ya gittim bana iş de yok… Döve, döve hal kalmadı döş de yok… Keklik gibi seker oldum yeğenim… |
ne yazık hal bu
tebriklerimle