Kan Revan İçinde* bir şiir..." Bağışlayın beni sevdalarım Kendimi parçalara ayıramadım" evet! ilk ve sonsuz sevdam, bağışla beni. ihanetinin bıçağı hala sırtımdayken ve paramparça olmuşken küçücük yüreğim ardından seslenemedim ki, zaten hiç duymadın beni. ve giderken sen, baba diyordu içimdeki o kız sense dönüp bakmıyordun bile bağışla beni, içimde öldürdüğüm için seni. "Alın gidin korkularımı Saçlarımı ellerinizle okşayın Hiçbir ayrılık yeniden yaratmıyor artık beni" korktum! en çokta yüreğimi açtıklarımdan içi içine sığmayan küçük bir kız çocuğu uyur hala gözlerimde n’olur sessiz olun / uyanmasın ve bu kadar sevgisizken siz, göz göze gelmeyin yalandan bir gülücük kondurun dudaklarınıza yalanda olsa göreyim olsun be! ben yine de inanırım. "Ve bütün ayrılıklar sabah olunca alıyor nefesimi" iyot kokan gecelerde uyudum ve bilinen tüm gemici düğümleri ile hepsettim onu yüreğime varlığı uzaklaştıça, çoğaldı içimde kaç ayrılık yaşarsak yaşayalım yok sayacağım hepsini için rahat olsun sevgili ben hiç bir gece sensiz kırpmadım gözlerimi "Kan revan içindeyim gönlümün derdindeyim Yerlerin dibindeyim kurtar ne olur" gözlerim çağlayan kör olasıca gecelerde yüksek debili damarlarım kalp atışlarımın ritmi bozuk muhtemelen taşikardi ve mütemadiyen özleyen bir yürek gel! gel de bitsin bu hasret "Aşk ağır yükler bindirdi küçülen omuzlarıma Kalplerinizden kaçtım hep Varıp gittim en karanlıklara" şiirler yazdık asırlarca kimse aşktan ölmüyor dedik, dediğimiz an toplu katliam oysa minicik bir kızdım hala sizse; taşlaşmış kalplerinizle mezar taşı kadar soğuk selası okunmuş bir ceset kadar çaresizdiniz ve ben saklandım en kuytularıma o günahkar elma bile düşşe dalından çıkmam bir daha "Yağmur ıslak mazeretler yükledi büyüyen yangınıma Cehennemden düştüm hep beni hiç görmediler" Tanrı, temizlemek için insanlığı kaç bulut feda etmişti oysa günahkar dudaklarımız edepsiz tümcelere yataklık etmekten ve hiçbir sözcük artık masum değil suskunuzda gizlenmekten "varıp gittim en yanlızlıklara" oysa, hep korktum yalnızlıktan senin olmadığın bir yalnızlık kalabalığımı dağıtır oldu senli yalnızlıklarımda sensiz kalabalığım şimdilerde "Kan revan içindeyim yarimin peşindeyim Cennetin izindeyim kurtar ne olur" mesafelerden hayaller kurdum kendime içindeyken ben ne kadar uzak olabilir ki gittiğin yer bir adım arkandayım sevgili, nefesim, okşayacak saçlarını ve gittiğin her yerde uyumadan önce öpeceğim seni uyandığında üzerine kokum sinmiş olacak Ve sevgili, gelişin başka gidişlere gebeyken bile ben en çok gelişini seveceğim gitmeden önce Gülay Bulut 07nisan011 |
Kan Revan İçinde* bir şiir...
" Bağışlayın beni sevdalarım
Kendimi parçalara ayıramadım"
evet!
ilk ve sonsuz sevdam,
bağışla beni.
ihanetinin bıçağı hala sırtımdayken
ve paramparça olmuşken küçücük yüreğim
ardından seslenemedim
ki, zaten hiç duymadın beni.
ve giderken sen,
baba diyordu içimdeki o kız
sense dönüp bakmıyordun bile
bağışla beni,
içimde öldürdüğüm için seni.
"Alın gidin korkularımı
Saçlarımı ellerinizle okşayın
Hiçbir ayrılık yeniden yaratmıyor artık beni"
korktum!
en çokta yüreğimi açtıklarımdan
içi içine sığmayan
küçük bir kız çocuğu uyur hala gözlerimde
n’olur sessiz olun / uyanmasın
ve bu kadar sevgisizken siz,
göz göze gelmeyin
yalandan bir gülücük kondurun dudaklarınıza
yalanda olsa göreyim
olsun be!
ben yine de inanırım.
"Ve bütün ayrılıklar sabah olunca alıyor nefesimi"
iyot kokan gecelerde uyudum
ve bilinen tüm gemici düğümleri ile
hepsettim onu yüreğime
varlığı uzaklaştıça, çoğaldı içimde
kaç ayrılık yaşarsak yaşayalım
yok sayacağım hepsini
için rahat olsun sevgili
ben hiç bir gece sensiz kırpmadım gözlerimi
"Kan revan içindeyim gönlümün derdindeyim
Yerlerin dibindeyim kurtar ne olur"
gözlerim çağlayan
kör olasıca gecelerde
yüksek debili damarlarım
kalp atışlarımın ritmi bozuk
muhtemelen taşikardi
ve mütemadiyen özleyen bir yürek
gel! gel de bitsin bu hasret
"Aşk ağır yükler bindirdi küçülen omuzlarıma
Kalplerinizden kaçtım hep
Varıp gittim en karanlıklara"
şiirler yazdık asırlarca
kimse aşktan ölmüyor dedik,
dediğimiz an toplu katliam
oysa minicik bir kızdım hala
sizse;
taşlaşmış kalplerinizle mezar taşı kadar soğuk
selası okunmuş bir ceset kadar çaresizdiniz
ve ben saklandım en kuytularıma
o günahkar elma bile düşşe dalından
çıkmam bir daha
"Yağmur ıslak mazeretler yükledi büyüyen yangınıma
Cehennemden düştüm hep beni hiç görmediler"
Tanrı, temizlemek için insanlığı
kaç bulut feda etmişti oysa
günahkar dudaklarımız
edepsiz tümcelere yataklık etmekten
ve hiçbir sözcük artık masum değil
suskunuzda gizlenmekten
"varıp gittim en yanlızlıklara"
oysa, hep korktum yalnızlıktan
senin olmadığın bir yalnızlık
kalabalığımı dağıtır oldu
senli yalnızlıklarımda
sensiz kalabalığım şimdilerde
"Kan revan içindeyim yarimin peşindeyim
Cennetin izindeyim kurtar ne olur"
mesafelerden hayaller kurdum kendime
içindeyken ben
ne kadar uzak olabilir ki gittiğin yer
bir adım arkandayım sevgili,
nefesim, okşayacak saçlarını
ve gittiğin her yerde uyumadan önce öpeceğim seni
uyandığında üzerine kokum sinmiş olacak
Ve sevgili,
gelişin başka gidişlere gebeyken bile
ben en çok gelişini seveceğim
gitmeden önce
Gülay Bulut Bildirici
07nisan011