ANADOLU FOLKLORUŞiirin hikayesini görmek için tıklayın BİR ŞİİRİN HİKÂYESİ
Abdülkadir GÜLER Ben kendimi bildim bileli Türk Folkloruna, halk edebiyatına sevdalıyım. Bununla ilgili araştırmalarım, yazılarım Tarla Dergisi, Türk Folklor Araştırmaları, Sivas Folkloru, Halk Kültürü, Milli Kültür, Türk Folkloru, Çağrı Dergisi, Gülpınar, Yen Adam, Yeni Defne ve Kültür Çağlayanı gibi dergilerde, kültür sayfasını hazırlayan çeşitli yerel ve ulusal gazetelerde yer aldı. Halk bilimi ( folklor ) konusunda öğretmenlik yaptığım il ve ilçelerde Anadolu halkıyla bütünleşerek bazı araştırma ve incelemeler yaptım. Geleneklerini, göreneklerini birebir onlarla yaşarak inceledim ve yaşlı kişilerden bilgiler alıp, not aldım. Hatta bunların bir kısmını Mardin Folkloru ( Gelenekler-Görenekler ) başlığı altında bir kitapta topladım. Bu kitap Ankara’da Mar ev Vakfı tarafından yayımlandı. ( Ankara- 1998 ).Bu kitabımın tüm gelirini bu derneğe bağışladım. Ve o yıl Türk Folkloruna Hizmet ödülünü almaya hak kazandım. Mardin ili Kızıltepe ilçesinde Mehmetçik İlkokulu’nda öğretmen iken Başbakanlık ve Kültür Müsteşarlığından bir resmi mektup aldım. Bu mektup ışığında Başbakanlık Kültür Müsteşarlığı bünyesinde Ankara’da İç cebeci’de Milli Folklor Araştırmaları Dairesince halk bilimci öğretmenler katıldılar. Ben de bu kursa Mardin’den katılmıştım. O günlerde bizlere ders veren şu değerli idareci ve hocalarımız vardı: Ahmet Nabi Tokatlıoğlu ve Kamil Toygar bunların yönetiminde bir kurs düzenlendi. Kursumuz 15 gün devam etti. Bizler ders veren Halk bilimciler: Prof. Dr. Orhan Acıpayamlı, Prof. Dr. Nermin Erdentuğ, Dr. Metin Kazancı, Nail Tan, İsmail Öztürk, Osman Sınayuç, Dr. Zafer İlbars, Gönül Tizer, Osman Nahya, Zümrüt Erk, Enver Keskin, Özcan Seyhanlı ve Dr. Umay Güney vardı. Aradan 37 yıl gibi uzun bir zaman geçti. Bu hocalarımızdan bazıları bugün belki bir kısmı yok aramızda. Ama ben onların hiç birini unutmadım. Bugün aramızda olmayanları saygıyla ve rahmetle anıyor, yaşayanlara sağılıklı günler ve uzun ömürler diliyorum. Anadolu’dan bu seminere katılanlar: Kadir Ak, Ahmet Akcan, Gülali Aydın, Hanefi Alişan, Ayten Atlı, Aysu Akdeniz, Fatma Aktar, İsmail Hakkı Acar, Türker Bekat, Ziynet Bahar, Bir gül Bender, Bektaş Celep, Cafer Çil, Mehmet Emin Ergin, Çetin Eldem, Abdülkadir Güler, Şahver Kara Süleymanoğlu, Mustafa Kutaş, Haşim Karpuz, M. Sabri Koz, Mehmet Kelkit, Mehmet Koçan, Mehmet Meşe, Aydın Oy, Kamuran Oktay, Yaşar Örslü, Fuat Önder, Nabey Önder, Faize Öcal, Murat Polat, Bekir Soydaş, A.Osman Şengül, Aydın Şenol, Hasan Temiz, Bilge Türk için, Mustafa Turan, Abdurrahim Töre, Şenel Usanmaz, İlhan Yardımcı, Şahin Yalçın, Mehmet Yağmur, Sadiye Yeda ve Nezihe Yıldırım vardı. Bu isimler arasında M. Sabri Koz, İsmail Hakkı Acar, Haşim Karpuz, Aydın Oy, Şahver Kara Süleymanoğlu. Mustafa Turan, İlhan Yardımcı, Mehmet Emin Ergin ve Nabey Önder gibi halkbilimine gönül verenler yıllar sonra Türk Folkloru ( Halk bilimi ) konusunda takdire değer eser verdiler. İşte bu Folklor Kursları sırasında ünlü Halk ozanımız Âşık Talibi Coşkunla da burada tanışmıştım. İşte o günlerin anısına “Anadolu Folkloru “ şiirimi yazmıştım. Benimle birlikte kurslara devam eden arkadaşlarıma okumuştum. O günlerin anısına yazdığım şiirimi Bir nostalji bağlamında yıllardan sonra burada sizlerle paylaşmak istiyorum. Ayrıca bu yazımda adı geçen saygıdeğer hocalamıza ve kursiyer arkadaşlarıma selam ve saygılar gönderiyorum. Halk bilimcisi Prof. Dr. Sayın Nail TAN Bey’e armağanımdır. Anadolu’m baştanbaşa ilimdir Türk folkloru rengârenktir güzeldir Adetlerle, törelerle bilimdir Kâh şarkıdır, kâh türküdür, gazeldir Kimi İzmir, kimi Mardin, kimi Van Kimi Kars’tır kimi Urfa, Ardahan Halk kültürü, halk bilimi bu vatan Harmandalı, Sarızeybek dildedir Bir ses gelir “Urfalıyım ezelden” Bağrı yanık vazgeçemem güzelden Mani olur, türkü olur tez elden Lorke oynar ince kuşak beldedir Hem Vanlıyım, hem şanlıyım, dağlıyım Veysel gibi toprağıma bağlıyım Halk ozanı zaten Kara (ç )dağlıyım Hoyrat gibi gözyaşlarım seldedir Davul zurna eşliğinde halayım Kemençenin oyununda balayım Şeyh Şamilim kılıç kalkan alayım Ben dadaşım kama, bıçak eldedir Türk oğluyum benim özüm töredir Efsanedir, hikâyedir, yöredir Halk bilimi mizacıma göredir Destanları, ağıtları dildedir Edirne’den Taşkent’te dek bu ses var Türküler var, hoyratlar var, nefes var Anadolu şöleninde herkes var Çayda çıra, Çepik ile zildedir Yeter gayri ne coşarsın ey şair Gelenekler, görenekler hep şiir Vatan birdir, bayrak birdir, töre bir Halk bilimi köy, kasaba ildedir. Abdülkadir GÜLER 14 Temmuz 1974- Ankara |