ÇIĞLIKÇIĞLIK Bilinmez bir çığlık koptu akşamdan, Akisleri yankılandı beynimin ortasından, Yorgun, çelimsiz bedenim, Esrik düşüm ile hep düşenim, Bir akşam kalabalığında koşuyorum, Koşuyorum esen fırtına gibi, Yollar bitiriyorum ve sonra, Gittiğim son durak başlangıcı gösteriyor, Baktığım her yer orası, çığlığın yanı başı, Neden çocuk taşıyor bu taşı, Onunda vardır bir sabır taşı, Sorulmaz mı bunun kaç yaşı... Düşmüş yollara bu kalabalıkta, O, mahşerin sıcağında arıyor aşı, Bulunmaz bir daha o, çığlıkta... Nerde bekliyor, belki koşuyor, Başladığı yerde sürgün gibi açıkta, Kim bilir ne taşıyor yine bu kaçışta... SUAT ASLAN 24.03.2011 |
Başladığı yerde sürgün gibi açıkta,
Kim bilir ne taşıyor yine bu kaçışta...
dost yüreğin güzel sesi akmış gönülden kutlarım kal gönlünce...