Bildiğiniz üzerine kış çıktı bahar geldi toprakla meşgul olanlar,ve tabiatın canlanması benimde ekolojik tarım ve ekoloji yok olmamamsı için çalışmalara katıldım ve devam etmekteyim.Bahçede otururken yazmaya başladım.olay bundan ibaret.şiir tarafıma aitdir.selam ve saygılarımla şiirlerle kalın dostlar.

BENİM YASLANDIĞIM
BİR AVUÇ TOPRAK

Bir avuç toprağa attım tane tane çekirdek,
Tek tek atsamda sana bir çiziye aldın
Olmaz deyip almamazlık etmedin beni
Benim yaslandığım sensin bir avuç toprak

Bir aldın biravuç yerde bin verdin sen
Bir dalda hem yeşil hem mor verdin
Sana güvendik kuru demeden almamazlık etmedin
Bir avuç toprak, benim yaslandığım kara toprak

Kirli demedin temizledin her şeyi
Ne sabun dun nede deterjan sın sen toprağım
Bir dalda salkım salkım üzümler sundun
Bir avuç toprak..benim yaslandığım toprak

Hem kuşlar hizmet etti,hemde arı gibi sinek
Üzerine her sabah güneş doğdu ısındın
Bahar geldi rengarenk çiçek sundun
Benim yaslandığım bir avuç toprak.

Ne efeler çıkardın bağrında hemde enbiya
Nebiler sultanı Muhammet Mustafa verdin,
Müslümanlara mekan, put perestlere mezar oldun
Benim yaslandığım,, bir avuç toprağım.

Hasretim sana! her bağrından çıkardığın Çiçek gibi
Elimden aldıklarını BİR AVUÇ yere sığdırdın ya
Seni hangi güç programlamış Muhteşem ya hu
Yaslandığım çınarım sende bir avuç toprak.

Şükürler olsun seni bize, veren ulu ALLAH’a
Şükürler olsun senin üzerinde HIZIR ı gezdirene
Şükürler olsun Adem, ve Havva gibi ced verene
Benim yaslandığım bir avuç toprak

Sende öğrendik biz insan oğlu yuva kurmayı
Sende bulduk ayakta durmayı yaşamayı
Yine senden doğdukya bu dünyaya toprak
Benim yaslandığım bir avuç toprak.

Bir gün gelecek bu alemden bende göçerim
Künahlarımın çokluğuna bakma benide kabul et
Sana hizmet etmeden sana gelmeye çalıştık
Bir avuç toprak benim yaslandığım kara toprak.


Kuran hadimleri var senin hem üstünde,hemde içinde
Putlara tapanları yok eden şehit kanı var üstünde
Şehitlere duası ile yardım eden evliyalar var bünyende
Benim yaslandığım,bir avuç kara toprak.

Camiler var ezanlar duyulacak minareler var uzun,
Hüdaya çıksın düalar, şehadetler,tekbir sesleri orada
Sessiz gaziler gezer üstünde sakın atma kenara
Onlarada yaslanacak yastık ol bir avuç toprak.

Yoruldun onca demir yığını var üstünde onca beton
Onca yuva var karıncalara, böceklere gezecek yer kalmadı
Sallanmaya başladın beşik gibi,yarı denizden yarı karadan
Sana yaslandık yok olma bir avuç kara toprak

Denizler sürüklemesin seni balçık yapıp insanlar üstüne
Adına konmuş kaynaştığından tusunami ey serseri
Rabbim kuranda zikretmiş zilzal suresi bindötyüz sene-i evveli
Benim yaslandığım bir avuç kara toprak.

Kimi yerde sarısın, kimi yerde kara boz bir toprak
Üstündekiler bazen bir büyük çınar bazı yerde köksüz kuru ot
Kuşlar göçde,çıtalar,çakal ordusu başta peşinde maymunlar
Herkesin yaslandığı bir avuç kara toprak.

Uğruna savaşlar yapılır çok, padişahlar değişir iktidar için
Hadisi kutsi ile taltif edilmedi fatih gibi kostantini asakir.
Erkekler savaşta,kadınlarımız sırtında erzak,mermi taşır üstünde
Benim yaslandığım bir avuç kara toprak

Benimde yaslandığım bir çınar vardı üstünde
Baba dedim,ana dedim,bazen hep aradım
İkisinide aldın sen kara toprak içine sığdırdın toprak
Benim yaslandığım bir avuç kara toprak

Ellerimde 18 aylık çocuğum varken tazecik
Bahar gibi çiçek açmışken evimin bahçesi
Çiçekleri sığdıramadık havuz kenarına
Sığındığım kara toprak benim yaslandığım bir avuç toprak


1102-03-15/toprak-avuç 61
AHMET YAVUZ