Git Diyorsun Git
" Ellerinden sunulmuş ayrılık,
Kendince bana verilmiş bir ödülse; Senin kollarında ölmek, Bana verebileceğin en güzel hediyedir.." Zamanı durdurup Git diyorsun , git... Neden, Neden gitmeliydim... Kelimelerin alev alev, Sanki yanardağları içirmişsin yüreğine. Gözlerin bir cellat gibi acımasız, Bakışların bir o kadar anlamsızdı. Nefesin kan kokuyordu, Sanki kör bıçakları giyinmişsin üzerine.. Heybeme yalnızlığı doldurup Git diyorsun, git... Nereye, Sensiz yüreğimi nereye gömmeliydim ? Aşka ödenmiş tövbelerin yarım yamalak, Ayrılık kelimelerin bir o kadar çıplak... Gözlerin, bir fırtına kadar hırçın, Sesin, bir o kadar kırgın... Git diyorsun, git.... Tek kelime bile etmeden, Yalnızlığa gömüyorsun beni. Ve sonra üzerime geceyi devirip Karanlığın içinde kayboluyorsun.. Ayrılığınla yüreğimi ezip Ardına bakmadan gidiyorsun... Git diyorsun, git... Sancılar giriyor hücrelerime. Çicek diye öptüğüm baharlardan, Günahkâr kurşunlar yağıyor Sipersiz yüreğime. Yığılıyorum olduğum yere. Kanıyorum içten ice.. Son kez hayata tutunmak için Bulutların eteklerini ararken Arsız yangınlar sarılıyor dizlerime.. Git diyorsun, git.. Oysa ben " sana" ölüyordum. Göğsümden boşalan kanlar Kırık kaldırım taşlarına sarılıyor. Ruhum kanatlanırken gökyüzüne, Yalnızlığın iki yüzlü toprağında Terkedilmiş yüreğim tek başına Uçurumlara yaslanıp kan ağlıyor.... İsmail Sarıgene |