Yetmişini deviren var mı ?
yağmurlu ve soğuk bir günü geride bırakırken
bir an çok üşüdüğümü hissetim pencereleri yine açık unutmuşum meğer bu aralar kayıt ve kalem ile ne zaman sarmaş dolaş olsak mutlak ertesi günü yatakta geçiririm bir koşuda pencereleri kapadım perdeleri halılar ıslanmış pek fazla umursamadım zaten kim neyi umursuyor ki artık geçen öyle pek sık olmasada dışarıya atmıştım kendimi kaldırıma boylu boyunca uzanmış bir adam vardı altmış ile yetmiş yaşları arasında nabzını yokladım gözleri maaş kuyruğunda öyle kala kalmış... bir kaç kişiyi saymasak öyle fazla kimse umursamamıştı da bu olayı oysa demin ne çok şeyimizi yitirdikte hiç oralı bile olmadık... sonra gazetelerle örtüldü bedeni gözleri dahil en çokta örtülen gazetenin üzerinde ki haber düşündürmüştü beni "mezarda emeklilik" çünkü yöneticilerde biliyordu ki altmışını veya yetmişini devirmek hiçte kolay değil bu şehirde hele kirlilik yürürlüğe girmişken... kapı sesiyle irkildim birden saate baktım yedi sabah yedi... |