TANRISINI YİYEN ADAMİnsanoğlu bu anlamak çok zor Bir taraftan yapar, Diğer taraftan yıkar. Barış getirmek için Savaş yapar, Ortalığı yakar yıkar, Bir de utanmadan Ortalıkta caka atar. Madem sonuçta barış olacaktı Niye öldü onlarca masum insan. Yoksa amaç başka mıydı Silah tüccarları zengin mi olacaktı.? Üç beş zengin ülke oluşturmuş Newyork’ta bir kulüp Onca ülkeyi veto edebiliyor Beşli hain bir ekip. Gösterip petrole bulanmış Zavallı bir ördeği Diyorlar ki bunun çaresi Vurmak gerek o ülkeyi. Bizlere tertemiz sunulmuş Bu güzel dünya yı Nasıl kirletiriz düşüncesi Almış gitmiş başını. Bir kuyu petrol için Binbir hile kuranlar Demokrasi maskeli Frenkeştayn hainler. Utanmadan sahte raporlarla Mazlum kanı emenler Yazık değil mi? Vurduğunuz ağzı emzikli bebeler. Siz hangi tanrının çocuklarınız? Gizli mahfillerden emirler alıp Kimlere kul köle olursunuz? Hakkı değil mi bu insanların Ömer adaletli bir dünya. Kurt ile kuzu Ceyhan kenarında yan yana. Bir ara şöyle anlatmıştı Koca Ömer bir hatıratında ’Yola çıkmadan hazırlardık azığı Helvadan tanrılar yapar, Acıkınca yollarda Afiyetle yerdik tanrımızı.’ Tanrısını yiyen adam Kendisini yemez mi? Tezatlar dünyasında Kandan şarap içmez mi? Hayvan vermez zararı İnsanın kendine verdiği kadar. Suret-i Haktan gözüksen dahi Şeytani düşüncelerin esiri isen Kendi neslini kendin yer isen Bu iş nerelere kadar gider? İnsanoğlunun bu garip hallerine Orman kanunlarıyla yaşayan Vahşi hayvanlar bile, İstihza ile güler. Talip KAZGI 7 Mart 2011/Kütahya |