BİLMEZ
BİLMEZ
Sen gelince bu yürek bir kuş tüyüne benzer Kendini bilmez meçhulünde savrulur gider Sen gidince bu yürek bir kor ateşe benzer Sönmeyi bilmez çöllerinde kavrulur gider Hiç tükenmez ümidim ah! nede heveslenir Hu, hu nidalarında, can evim nefeslenir Mecnun hallere girer aşkına kafeslenir Çıkmayı bilmez meyhanende yoğrulur gider Kuru yapraktır gönlüm ah! halden hale geçer Kara topraktır gönlüm gülistanlardan açar Deli kısraktır gönlüm yedi cihanın gezer Durmayı bilmez devranında devrilir gider Kim takmış bu zinciri ipimi çeker gider İnci mercan yaşları gözümden sağar gider Köle pazarlarında paresiz satar gider Yolunu bilmez sürüsünden ayrılır gider Yunus sırtında odun, Taptuk dergahında çıra Mevlana ceminde Şems, semahlarında sıra Kenan ilinde Yusuf, Eyüp elinde yara Nasuh’u bilmez tövbesinden sıyrılır gider Sırlıses aşk elinde yanmak nasibin olsa Kör şeytanla nefsini, fani dünyasın yolsa Hak izinden gitse, aşkta muradın erse Derdini bilmez cehaletten eğrilir gider BİLAL TEKİN(SIRLISES) |
Tebrikler şiire verilen emeğe,
Sağlıcakla...