Cemreye Aşk Düş/tübir varmış bir yokmuş gibi başlayan yıllar bir varmış bir yokmuş gibi anlatılamayanlar bir varmış bir yokmuş gibi gecede masallaşan bir varmış bir yokmuş gibi erkeğine kadınına bir çokmuş bir çokluk gibi hiç tarifsiz aşk ! cemreye aşk düştü’ uyuyan baharım uyandı , kalbim hacizli, katıksız, aç /susuz, mürekepsiz zelalimden daha zelal ruhumla konuşan suskunluğum hırsızlık yaptım; havasını ,toprağını ,suyunu cemrenin ilk ve son damlası mürekkebim den aşka batık dilim senli kıvama sözcük oldu sazın çözermi ? ateş/ su çarpsam sabır taşı aşk çıkar mı? güneş tutulması olmalı tutulmam kızılca anıt boğulmadan boğuyor derya suyum kanıt düş / tüm bir cemreye, birde senin yoluna düş/ tün cemre; aşkın gül suyuna gözyaşım cemresi/sana sunuyorum iki şişe içmelisin aşk elinden gelen ,zehir dahi olsa, seçmelisin birini geriye kalan zaten aşk olan çeksen çekemezsin; yüreğimde-dir, pimi senli olan dördüncü cemre / çözermi çözülmeyen çözümleri ! ey ebrulu suyum aşk tangosu dansım ; saman alevi değil ki saklansın zaman saklarım zamanı /seçemediğimiz /zamanı şarap gibiyim saklandıkca zamana sakla zaman içinde aşk erisin, saklanamayan aşk içinde zaman erisin , aşk vardır sonsuza aşkın götüren anıt üzerinde güllerin bitiren yazdıran aynaya ,suya, çivili kilitle ustura kesiği kadar acı, sert ve derin yıkılmış virane ruhun güllük haneye döndüren bir varmış bir yokmuş aşka yazılmış roman her cemrede dilek tutulur; mumlar yakılır bu kaçıncı cemredir; hep başa sarar filim. bu kaçıncı bahar; sonu olmayan final. cevabı olmayan düğün günüm hazırım fışkırırsın içimin fokurdayan cemresi sütümden cemreye bahar düştü havaya su havvaya aşk düştü hadi çek pimi! filmin sonu üfle mumları / ve ... perde ... ... Gülay GÖKTÜRK |