hayırdır inşallah
bir el dokunuyor omzuma
gecenin bir yarısında dönüp bakıyorum aksakallı bir adam tut elimi evlat diyor güvenle tutuyorum pamuk ellerinden hadi gidelim evlat diyor nereye diyorum cevapsız çekiştiriyor az ilerliyoruz büyük bir kapı dokunuyor hafifçe yavaş yavaş açılmaya başlıyor içeriden sızan ışıktan gözlerim kamaşıyor öyle bir ışık görmedim daha önce o güzel ses aç gözlerini evlat diyor usulca aralıyorum gözlerimi önümde uzunca bir yol iki kenarı envai çeşit çiçekler ile süslü her çiçek ayrı renkte ve mis kokulu kokularını ayrı ayrı sundular bana hayretler içinde kalmıştım o ses uyandırdı yürü evlat yolun sonuna etrafıma baktım ak dede yoktu ama korkmuyordum öyle güzel ki her yan kim korkar o güzelliklerden ki yolun sonunu merakla ilerliyorum salkım sögüt yaprakları kapatıyor önümü yol bitti diyorum içimden ve yine o ses arala diyor ellerimle aralıyorum söğüt yapraklarını aman Allahım büyük bir bahçe serin içinde ırmaklar akıyor her yanda meyveler çeşit çeşit en güzel kuşlar burada bir an melekleri görüyorum saf tutmuşlar ortalarında sen anne heyecanlandım annem diye bağırdım ve uyandım her şey rüya imiş hayırdır inşallah etraf karanlık sen yoksun şimdi korkuyorum anne |
ses uyandırdı yürü evlat yolun sonuna
etrafıma baktım ak dede yoktu
ama korkmuyordum öyle güzel ki her yan
yim korkar güzelliklerden
yolun sonunu merakla ilerliyorum
salkım sögüt yaprakları kapatıyor önümü
yol bitti diyorum içimden
ve yine o ses arala diyor
ellerimle aralıyorum söğüt yapraklarını
...
özlü bir anlatım ..