ŞERZAN'A...
Halepçeli sesin kulağımda biliyor musun?
Desperadolu gülüşümüz... Gitarı Şiwanın bağlama usulü havaya kaldırışın Ardından patlattığın şen kahkalar... Her sabah, bugünlerimize varmak adına attığımız adımlardaki sohbetlerimiz kulaklarımda Sevdalarımız, kaygılarımız, tarihimiz, YOL ARKADAŞLIĞIMIZ... "Sen onun yol arkadaşıydın"lı annenin feryadı kulağımda Gözyaşımla suluyorum şimdi... Ben idare ederim seni kaç sen bugünlük annene söylemem Ama gel geri emi?... Serdar’ın başını küreklediği civcivleri gömelim çaktırmadan resmi avlulara... Babanın haberi olmadan indir o kitabı yine bizim eve... Dönelim eski zamanlarımıza Olmuyor böyle... Yokluğun daha bir var etti seni biliyor musun Ama olsun sen yine de az varlığınla sesini duyur, Benim bağırmalarıma korkundan inme bize Ama yine de Gel... |