)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-98-)(-)(-)(
…………………………………………………………………………………………………………………………………
Göresin Bahar geldi yüce dağlar başında Süsem sümbül ola bite göresin Aşkı buldun ise civan çağında Tütiyalar gibi tüte göresin Aşık vuslat bulur serden geçerse Arifler yurdunda şerbet içerse Bahar vakti bağda güller açarsa Şeyda bülbül ola öte göresin Varıp da gülleri dermek istersen Açıldığı vakit görmek istersen Murad-ı maksuda ermek istersen Bir pir eteğinden tuta göresin Zikr-i hüda eyle kalma avare Eğer aşık isen hüsn-i didare Deme niçin Mansur çekildi dare Enelhak sırrına yete göresin Hoca Cemal hüsn-i canana mail Sen de arzun için ara bul delil Bin gönülü irşat eder bir kamil Gidip eşiğine yata göresin ……………………….. Kağızmanlı Cemal Hoca ……………………………………… 1884-1957. Kağızman’ın Camuşlu köyünde doğdu. Asıl adı İsmail Turan’dır. Küçük yaşlardan itibaren medrese eğitimi gördü. 11 yaşında iken Nakşibendi tarikatına girdi. Cemal adı ise sonradan ek olarak babası tarafından verildi. Öğrenimini tamamlayan Cemal Hoca önceleri din ve tarikat ağırlıklı şiirler yazdı. Köyünde imamlık yaparak mütevazı bir yaşam sürdürdü. Bu dönemde aşık olduğu bir kadına da çokça şiir söyledi. Bağlama çalmadaki yeteneği ve sesiyle çevrede yaygın olarak bilenen Cemal Hoca, dini şiirlerden sonra sevgi, doğa ve sosyal içerikli şiirlere yöneldi. Özellikle de bu şiirlerinden sonra yörede daha çok tanındı. Yaşamının sonuna dek köyünde imamlık yapan Cemal Hoca’nın şiirleri Metin Turan tarafından ve daha sonra Ünal Mehmetbeyoğlu’nun yeni çevirileriyle yapılan ayrıntılı bir araştırma »Kağızmanlı Cemal Hoca, Hayatı-Edebi Şahsiyeti-Şiirleri« (2007) adıyla Yasin Yaşar Turan tarafından yayınlandı. ________________________________________ )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-98-)(-)(-)( Baharla birlikte dağ yamacında Lale,sümbül bittiğinde gelip gör Çeşit çeşit çiçek dalın ucunda Çağla badem bittiğinde gelip gör Bütün tabiatı bir huzur sarsın Güneşin ışığı her yönden vursun Şenlensin kır bayır çiçeğe dursun Şeyda bülbül öttüğünde gelip gör Bütün doğa güzelliğin kuşanır Ağaçlarda türlü meyve döşenir Hasat vakti bol güzellik yaşanır Akıl sırra yettiğinde gelip gör Kuruyan yer yüzü sulara kansın Kar yağmur yağışı yavaşça dinsin Sonra cemre düşsün toprak ısınsın O topraklar tüttüğünde gelip gör Öğretmenler nakış nakış işlerse Ülkem için güzellikler düşlerse Genç beyinler okumaya başlarsa Eller kalem tuttuğunda gelip gör Yaylada otlatır at’la,tayını İple çeker herkes bahar ayını Emmim yetiştirip kuzu,koyunu Bayram önü sattığında gelip gör Genç kızların keklik olur sekişi Kar suyudur derelerin akışı Gökçe kızın kilimine nakışı Sevdasını kattığında gelip gör Yadigar diyerek aldığın senin Genç kızın mendile mührü desenin Bıyıkları terlememiş hasan’ın Sevdasını tattığında gelip gör Huzur bulup engelleri aşıp da Irmak olup yatağından taşıp da Lüzumsuz aşk ile şöyle coşup da Hoş bir çığlık attığında gelip gör Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |