yeti...
ne çok sevmiştik
ay ışığının gülcemal/imize şavkımasını... ne çok sevmiştik ışıl ışıl derinden gülümseyerek dünya/yı özümseyen gözlerimizi.. ne çok sevmiştik yaralarımıza berelerimize rağmen gülmeyi umarsız masum sabiler gibi... ne çok sevmiştik kurtlarla kuşlarla karıncalarla dahi hasbihalde olmayı ... ah ! ne çok yitirdik yaşam denen hengame içinde yeti/lerimizi... T.S. |
gülcemalimizi
Kırış kırış olsa da,
gözlerimizi
Öksürükle karışık olsa da,
gülmeyi ve
Arada bir de olsa,
doğayla sohbet etmeyi
Artık sevmiyor muyuz ki ?
Seviyoruz,seviyoruuuzz....
Teşekkürler Sayın Yazarım