korkak
Günaydın,
kara kalpli beyaz ten gözün aydın yine bi gecemi öldürdün sen... Tuttuğum çiçeklerin daha da az kokuyor artık söyler misin? Hiç mi takatin kalmadı aşka? Yoksa seni seven mi var ? benden başka... Sıhhatimi kaybettim, firar etmek istedin. Sen sevme, senin yerinede sevdim! Ne beceriksizim... Seni gören prenses sansın. Sesini duyan lal mı kalsın? Gözünde renk yok ay herkes senden beter ağlayıpta için güler. Söylemeden geçemem, sen en büyük korkaksın! Eline verseler tutamazsın. İçin ne ki yarım kalsın. Sana can verseler, sen yine anlamazsın... Aşk testide bir yudum olsa ellerim kırılsada! Onu sana getirsem, susuzluktan gebersen! İçmeden gidersin sen... Çok mu şey istedim gül dillim yüzüne gözüne kurban olsam, fondoteni seçersin. Sen bir rüzgar bense alev yaktın kül ettin sonrada kaçıp gittin. Şoför bey, korkaklarda inecek var! Affetsin! Bir kula taptım. Allah’sıza gönül verdim. İsimsize arka çıktım, o yine bana verdi... Acıları ve dertleri kitap aralarında kurutulmuş gülleri, aşk sanan ve anlamsız sembollere şarkı diyen ve bir yabancının yazdıklarına gülen, adına şiir olana ’bu ne?’ diyen... İnsanlıktan cıkmış laflarla, laflarda bir tanrıçaya, söylesinler; bencil insanlar, aşık olamazlar... Çok şey istememiştim senden ; benim kadar sev, benim kadar değer ver, benim kadar sadık ol... Sadece iki bedende komünizmdi, istediğim... Küçükken sormuştum anneme; ’tanrılar korkar mı?’ ’korkmaz’ dedi pembe kalpli güzel kadın. Şimdi sen söyle! Kader çizgimi değiştirebilecek kadar tanrısın. Hani tanrılar korkmazmış ya! Aşk senden daha mı tanrı İyi geceler... A.Sercan |