(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sevda Var... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sevda Var... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bu konu çok derin ve çok uzun soluklu...Adeta aşama aşama; Aşama 1- Görmek. Aşama 2- Elektirik almak Aşama 3- Hoşlanmak Aşama 4- Sevmek Aşama 5- Aşık olmak Aşama 6- Sevdalanmak Aşama 7- İç yanması... Son aşama; İlahi aşk...(Yaradılanı yaradandan ötürü sevmek) Son aşamaya gelindiğinde insanın içi yanar,çile başlar,sabır başlar,madde bağımlılığı biter, mana başlar,her yol Allaha çıkar. İçi yanan her şey döner...Tıpkı dünya gibi.....,güneş gibi.....,Yunus gibi....Mevlana gibi... İşte o zaman insanoğlu dönmeye başlar.. Sema döner..Beşeri aşk İlahi aşka dönmüştür...Beşeri aşk(İnsana aşık olmak) ilahi aşka döndüğünde insan insanı gerçekten sever...Tabiki bu benim doğrularım; eğrisiyle büğrüsüyle,katılmayanlara sadece ; Hamsın,pişeceksin,için yanacak o zaman konuşalım derim. Saygılarımla. Erdem
""Son aşama; İlahi aşk...(Yaradılanı yaradandan ötürü sevmek) Son aşamaya gelindiğinde insanın içi yanar,çile başlar,sabır başlar,madde bağımlılığı biter, mana başlar,her yol Allaha çıkar. İçi yanan her şey döner...Tıpkı dünya gibi.....,güneş gibi.....,Yunus gibi....Mevlana gibi... İşte o zaman insanoğlu dönmeye başlar.. Sema döner..Beşeri aşk İlahi aşka dönmüştür...Beşeri aşk(İnsana aşık olmak) ilahi aşka döndüğünde insan insanı gerçekten sever...""
Sevda, sonsuz büyüklükten insan bedenine giren bir çok şey gibi ve gözle görülmeyen ve dahası belki de 'açıklaması zor' küçücük bir şeydir sonsuz bir ölçüde...
Herşey sevdalara dair ama çoğu zaman bu sevdalar yaşamlara dökülemez içimizde örtülü kalır. bazende yüksek sesle haykırılır perdeler de kaldırılır ama görülemez ve duyulamaz ne yazık!
Belki de insanın, uzakları o denli hüzünle gözlüyor olmasının tek nedeni: bağışlanan duyguların önemini sahip olduğu ana kadar kavrayamamasında gizli kim bilir?
Ve belki de kalbimizin böylesine delice çarpmasında ki yegane gerçek kulaklarımıza kendisini duyurmamasıdır. Ve unutmayalım ki, duyguların sırrına erebilseydik yaşamda her birimiz SEVDANIN yollarına bedenlerimizi bir an tereddüt etmeden sererdik değil mi!...
o halde kendimzle bir olduğumuzda ve kendimizle bir olmadığımızda da iyiyiz: yanı kötülük yok aldığımzda kötü olmadığımız gibi verdiğimz kadar da iyiyiz. Çünki her şeyin sırına erme gibi bir kendimizden öte bir istek olurdu. Bu hayat düzleminde bunun yerinin olmadığı bilincinde olmak en insani yanımızdır demek . Yakındığımız gibi yakınmamalarımızda bize dair hiç kötülük yok hiç birinde... paylaşım için teşekkürler.
Sevda var beşere gider boşa gider, Sevda var nefse dayanır hoşa gider sevda var uzanır arşa gider. Tahlil güzel. Kıtlığı çekilen sevdada en sonuncusu galiba diğerleri hırla var.
"Âşık olmak da hasta olmak gibi, bir istidat meselesi" KESİNLİKLE KATILMIYORUM BU SÖZE.... Çünkü gerçek beşeri aşk; Sonuçta ilahi aşka dönüşür,dönüşmüyor ise de gerçek aşk değildir.Ayrangönüllüler aşktan ne anlar ki...Yunus aşkı,mevlana aşkı hasta olmak gibi mi? Bu aşklar da beşeri aşkla başladı ve aşaması ilahi aşka dönüştü.. İddia ediyorum ki bir kişi gerçekten karşı cinse aşık olsun; pişer,yanar ve içi yanınca da döner..İÇİ YANAN HER ŞEY DÖNER...İster madde olsun ister insan...Biz aşık olmayı beceremiyoruz üstadım beceremiyoruz...Sadece HAYVANİ DUYGULARIMIZIN PEŞİNDEN KOŞUYORUZ MALESEF....Bu benin görüşüm sadece başkasına ters gelebilir..ve sadece beni bağlar..Aşk olmadan meşk olmaz...
aktı su gibi yine
saygı ile