İğdecikli Bir Kadın
Tahtadan ata binmiş İğdecik li kadın,
Kendini geri geri sarar Eski köy e doğru. Eski köyde çok taş var, Taşların altında bir avuç toprak, Gibi İğdecik li kadın. Tahta atın süvarisi, Kendi kendini örer Eski köye doğru. Özgeçmişi; geldi-geçti İki kertikli taşa sığdı hikaye. Taşların altında bir iplik yumak, İdi İğdecik li kadın. Eski köy de açılacakmış diyorlar, Taşların altında dürülü duvak, Eski köye doğru düğün, Eski köyde gelin olmak gibi İğdecik li kadın. Al duvak, Acemi bir kadının el işi. Bir kere çok okunaklı olmak, Taşların altında insan sayılmak Gibi İğdecik li kadın. Eski köyde bütün taşlar yazılı, Kadının adı okunaksız, Fatmaymış da Habba yazılmış sanki, Derler ya hani taşların içinde taş olup kalmak, İdi İğdecik li kadın. İki kırık taşlı mağbet, Taşlara eğildim, Belki de dedim; Taşların altında uyuya kalmak, İdi İğdecik li kadın. Bu mezarlarda, Kaç sırası gelmiş ana, Merhaba demeden sabaha, Ölüme indi. Ben biliyordum ki Kazara doğmak,kazara vurulmak İdi İğdecik li kadın. |