Ne ÇoK ÖLDüK BiZ… YaŞaMaK İÇiN
Ne ÇoK ÖLDüK BiZ… YaŞaMaK İÇiN
Vazgeçilmez en ağır günahımdın benim için Neden hep acılardan yana yol çizdi bize zaman ? Çok sevilmekten de sıkılırı mıydı bir insan ? Yaşanan her şeyin arkasında bir sonsuzluk vardı… Ama bu sonsuzluğun adı neden hep ayrılıktı ? Kalıpta bu şehri yok etmeseydin olmaz mıydı ? Suyla toprağın bütünlüğü gibiydik bozmak sana yakıştı mı ? Arkanı dönüp hiçbir şey demeden gitmek miydi ölümün adı ? Oysa ne çok öldük biz… yaşamak için… Biz seninle küçük bir çocuğun masum bakışlarındaydık… Biz seninle bir ressamın tuvaline sürdüğü her rengin tonundaydık… Biz seninle bir şairin en can alıcı satırındaydık Biz seninle ateşlere uzanan yollarda yürümekten hiç korkmadık Zamansız bir başlangıçtık… Duymayacaktık hiç ayrılığın ayak seslerini Olmadığın hiçbir yer olmayacaktı Hiç bitmeyecekti uykuların en güzel seni gördüğüm on saniyelik dilimi Sen hep kalacaktın ; nefes almak bana hiç yasaklanmayacaktı… “Yarım kaldı” cümlesi artık hiçbir lügatta kullanılmayacaktı… Yaşanılan ve Yaşanacak tüm güzel anları da götürdün kendinle Sığmıyor içime bu zamansız veda Şimdi damla damla ölüm yağıyor üzerime Oysa ne çok öldük biz… yaşamak için… Bilinç altına yerleşmiş zifiri karanlığın en aydınlık noktasıydın Ayrılığa giden geceler çoğalırken aydınlık fayda etmez ki Koşar adım ayrılığa gitmeyi istemesen olmaz mıydı ? Artık sen öldün… ve ben bu sevdayı kalbime gömdüm Bertaraf olan bu aşktan yana artık hep yastayım Oysa ne çok öldük biz… yaşamak için… GöKHaN YıLDıZ (15/01/2011) |