bir daha düşmezsin elime geçmezsin sokağımdan ışıksız senin yüzün böyle de güzel doğurgan bir anneden farksız
isli bir lamba eski bir otobüs durağı balyaj atılmış bütün köşebaşları kürtajsız bir fahişenin yatağısın onikiden sonra tepindiği
çek tetiği tereddütsüz tutuştur bedenimi kibritsiz parmaklarımdaki yanık kokusu senin eserin olsun
yüzümü akıttım asfalta güneşle birlikte eriyen tenimi saçlarının boşluğundan tutup sürükledim yokluğunu lavaboya
fayanslarda paramparça aşk kan izleri duvarlarda bu candaki ölüm senin eserin olsun
duraksadım evin kuytularında postalsız delilikle dahilik arasında tüm tutkular piyano tuşu bana doğru kırbaçlı her bakışın acısı dizlerimde ayrılığın
diz kapaklarımda kırıklar tüm vücudumda morluklar ve oluk oluk akan kandır anılar sen de ne duruyorsun öyle pervasız
çığlık atıyor içimde deli bozuk manyak süzül şimdi mideme iç yakıcılığında kanyak mikrop gibi yay yaşattıklarını vücuduma tükenerek erişiyim senin eserin olsun
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ESER şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ESER şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
ağır ağır yükselen bir şiddet.. dahilikle deliliğin arasını yazmasan şiirin bana hissettirdiğini tanımlayamayacaktım.. bir yanda beethoven eşlik ediyor sanki. bir piyano tuşu.. ben bir keman birde çello eklesem.. sonat olur mu bu şiir.. yine çok güzeldi..