bir kağıt parçasıyım işte.................
orta yaşlı bir adamın,
sevdiğine yazdığı mektubun beyaz kağıdıyım ben, beyaz tenime yazarken neler hissetti, benden sonra başkalarına da yazdı mı, yoksa öldü mü bilmiyorum.... ilk önce beyaz’ıma kalemi ile düşünceli başladı, yazdıklarından bir anlam çıkarmaya çalıştım ama, bilemedim, alt tarafı bir kağıttım işte... bildiğim; mektup bittiğinde iki damla gözyaşı tenime damladı, sol yanıma, tam köşeme, sanırım bu onun yüreğinin imzasıydı, tuzlu, sıcacık, tenimi yakan bir de, yazarken üzerime birkaç kez aşktan bahsetti, ismini yazmadığı bir de sevdiğinden, cannn diye yazdı hep... sağ köşeme birkaç resim yaptıydı, belki de sevdiğine yapmıştır, başka bir kağıttan duymuştum, insanlar aşk denen, sevgi denen, görünmez bir bağla kenetlenirlermiş görmemiştim, duymamıştım bunları daha önceleri, yazmamıştı kimse daha önce bunları üstüme, o yüzden bunların ne anlama geldiğini çıkaramamıştım.... ta ki... ben zarfın içinde o kadının eline ulaşana kadar... alel acele açtı, hızla okumaya başladı, duyabiliyordum onu yine bir ayrılık, yine bir hüzün taşımıştım insanlara anladığım buydu, son satırlarıma geldiğinde, artık onun da gözlerinden yaşlar süzülmeye başlamıştı şaşırdım aslında insanlar birbirini sevebiliyor, hatta aşık olabiliyormuş... adamın yazarken gözyaşlarının düştüğü yere, kadınınkiler de düştü... ikisi karıştığında birbirine, o anı hislerimi tarif bile edemem... ama anlamadığım, ikisi de deliler gibi birbirini seviyor, sonra da elveda yazıp üstüme yıkıyor şaşırdım aslında ben de ama üzerime yazılanları da anlamıştım az çok, yine bir elveda yüklenmişti üzerime, ayrılık sancısı, aşk acısı, ne dersen de işte... ben de duygulandım, doldum bu manzara karşısında, ağladım.... ne yapabilirdim ki? alt tarafı bir kağıt parçasıydım işte! ------------------------------------------- kıyı ege köylüsü |