Yüreğimi bıraktığım şehir,
Gökdelenler, yer delenler,
Gönül çelenler,
İnsan yutan kalabalıklar,
Koca şehir elveda.
Sokak lambaları, kaldırımlar,
Kaldırımda uzanmış yatan,
Evsiz barksızlar,
Size de elveda
Kızılay, Ulus, Çankaya,
Turan Güneş bulvarı,
Ve yıldızdaki zöhre,
Pak gönüllü Gökçe,
Sana da elveda.
Umudunu kaybetmiş serçeler,
Boşluktaki yürekler,
Yürekteki sevdalar,
Anlamını yitirmiş şarkılar,
Söylensin ardımdan,
Beste beste elveda.
Otobüs duraklarının,
Reklam afişlerindeki,
Eli silahlı kız,
Sana da elveda.
Nasılda baktın öyle gözlerime,
Nasılda çeldin gönlümü söyle,
Bir benimi gördün kalabalıklarda,
Nasılda çeldin gönlümü öyle.
Meclisin bahçesinde,
Simitçiye mezar olan ağaç,
Sana da elveda.
Metroda annesinin kucağında,
Yüzüme gülümseyen bebek,
Dilerim gülümsemen hiç eksilmez.
Otobüste yer verdiğim yaşlı amca,
Ve hayret eden yolcular,
Size de elveda.
Hacı Bayramı Veli, Kocatepe,
Eski meclis, yeni meclis.
Size de olsun elveda.
Baba amca neden gidiyor,
Birkaç gün daha kalamazmıydı,
Kızım gitmesi gerek burada işleri bitti,
Onun da küçük bir kızı var yolunu bekler şimdi,
Diyen emmoğlu ve küçük yeğenim,
Size de elveda.

Ey gönül bu sitemin kime,
Haddine mi karışmak Kaderin işlerine.
Bilmezmisin gelen gider, giden gelmez.
Gözün arkada kalmasın,
Gel buyana gitmemiz lazım.
Baksana otobüsümüz,
Kalkmak üzere,
Dön bu yana gitmemiz lazım.
Gittikçe küçülen küçüldükçe kaybolan
Koca şehir elveda

Erzurumlu Hayrettin KIZILOĞLU