AŞKI TAM YAKALAMIŞKEN...
Gece puslu gece sessiz gölgeler kıvrak
Ayak seslerinden korkuyor sanki toprak Takvimden kopan yaprak,sanki başımdaki ak Geçmişim hayalimde büyüyen bir serap Hayatım gah düz yollarda muvaffak Gah yokuşlar da tepe taklak Koşuyorum sonsuza doğru yok dur- durak Heyhat! yollar büklüm büklüm koş ya burak Saçlarım dağılmış rüzgarda yok bir tarak Sonu gelmez bir yoldayım ama bir merak Kuşların kanadında yazılı bir sevdaymış kader Uykuya dalar gibi dalıyorum ölüme bitiyor keder Bırakın son defa bir gül koklayayım olmasın dalında heder Sayılı nefeslerim bitiyor,saatler koşuyor atlıdan beter Yeter ya Azrail takip etme izimi ne olur yeter Bir kapı açılıyor önümde sonsuzluğa adım atma sakın Kara toprak alma canım vuslat mevsimi geliyor bakın Ağaçlar altın sarısı yapraklarını döküyor güz mevsimi yakın Doğa yeniden o güzelim çiçeklerini süslerini takın Mukadderat neyse o olur sevgili üzülme sakın ha sakın Vakit bu vakit değil,anı yakalamalıyım ölmeden önce Bilmiyorum geçtiğim bu kaçıncı dönence Sevdayı saçlarından yakalıyorum bir köşeyi dönünce Aşkı tam yakalamışken olmaz be felek yaşamalıyım önce Herşey insanoğluna münhasır,mukadderat kaçınılmaz günce Geleceğim ey felek,son sıgaramda parmaklarımda sönünce Ey aşk seni yaşamalıyım,eni konu ihanetlerden uzak bir yerde Ben hazırım aşka,hani sevgilim biriciğim kuzgun karam nerde Beni düşürdün ey felek çaresi bulunmaz onulmaz bir derde Lakin ah ölüm varsa yokluk varsa ne çare kader de İstanbulu son bir kez görmeliyim son dönemde Boğazın serin sularına bakmalıyım bir gurub vaktin de Çırağan sarayını topkapıyı gezmeliyim eyüp sultanı da Anı yakalamalıyım ölmeden ah an ben olmalıyım serimde Bir yaram var kanıyor hekimbaşı hem çok derinde Aşk derdine merhem varmı söyleyin eczanelerde Hayal gözlüm yaktın beni duman ettin acımadın ziyan ettin Deniz gözlüm aşkımı bırakıp ta nerelere gittin Yorgun ve yaralı kuşlar gibiyim yanarım için için Böylesi bir aşk varken bu ayrılık niçin niçin Hala bekliyorum seni o sahilde geleceğin için Kimbilir bu kaçıncı gemi tutsak kıyılarda duran Kimbilir bu kaçıncı tren sensizliğimi yüzüme vuran Dön meleğim bu kaçıncı mevsim yalnızlığımla solan Kimbilir hangi rüyalardasın sonsuzluğa savrulan Dön bebeğim dön ne olur,benim bu gurbette yalnız ölen Kimbilir bu kaçıncı aşufte sevdama kahkahalarla gülen Nihat Gülle Şair ve yazar |