İHANET
İhanetin bedeli kovulmak cennetten
Adem peygamberi şeytan etti sözünden Hala umulmadık bir katilin izinden Ne diye koşuyorsun kovulmuş nefsinden Dünden o güne gelinmiş adem ile dininde İman etmeyen kişi toprağın temelinde Sus pus olmuş tüm evren bir katilin peşinde Ne diye övünüyorsun cehennem bekçisi ile Ve umutlar dagıldı ki asla olmaz yalan O güneşi gönderdi adem peygamberi yaratan Bin yıllık mücisilik bir anda oldu talan Ne diye anlamazsın o geldi kurtarıcı olan O geldi dağıldı pis şeytanın kokusu Arş-ı alaya yükseldi gül nebinin duası Ne melekler ağladı anlamaz bunu ki insanı Ne diye kaçmaktasın dinlesene sultanı Bir kaç yiğit toplandı bir dünyayı yöneten Ufak bir kıvılcımla baş eğdi nefes veren Son bir emir verildi cihada açıldı yelken Gidiyordu bin atlı sen daha uyurken Sessizce bir ölüm sunuldu gönülden Aksetti tüm dünya dize geldi aniden At nalları ile coşarken seferden Bir anlık haset etti kardeşi kardeşten Bin ordunun önünde korkmaz iken ölümden Silahsız yere düştü kardeş hasetinden Azgın bir kurt gibi saldırırken bilmeden Baskın verdi Allah en büyük alametten O günden bugüne ayrıldı hiç bilmeden Ey kardeşim uyan artık bu son seferden Dikta bir emrin son savaşı dinmeden Binlerce şehit verdik niçin neden görmeden Bir asır evveldi altı asır ölmeden Yaşattı cenneti daha ölüm görmeden Yeni nesil doğmuştu ULU ÇINAR düşerken Atasını lanetledi körpe çocuk içinden Susmak zamanı değil uyan ey halk uyan Sana tebessüm ediyor yedi katta oturan İhanetin bedeli yok olmak anlasan Ne diye uğraşırsın helaktan kork helaktan M.FARUK GÜLTEKİN |