ÇİLEKEŞ İSTANBULUM
Ah İstanbul’um ah
Sen çilekeş Ben senin beleş derdinle yaşarken Hani dedim şöyle Çamlıca da Yamacına yaslanıp seninle dertleşsek Ben sorayım sen söyle Sen sor ben söyleyim Canciğer kuzu sarması olsak Tabiri caiz ise aynı kabağa o/…… Ne dersin ? Bilmem ki kaç asırlık yaşın Belli Dünyanın kurulduğundan beri varsın ama Nedendir sana yapılan bu haksızlıklar İstanbul Taharetsiz özlemle millerce yol alır Taşıma toprağıma fesatlanır hayran kalır Ve lâkin Fatihimin yadigârları Eyüp Sultan da Mabetlerimin duvar diplerine büyük küçük abdest bırakır Ah çilekeşim ah İstanbul Koptu kopacak belimin ipi Hiç acımadan yüklüyorlar ciğerime tonlarca yükü Fatihimin vefatıyla zaten boynum büküldü Gördüğün çilekeş sadece yirmi sekiz yıl sefa sürdü Ah çilekeşim ah İstanbul Göbeğimin ortasında Beyoğlun da batakhaneler Karaköy de k/.rhaneler kuruldu Gizli odalarda Masa başlarında Namlu ucunda Pis yada lüks yataklarda Üç beş kuruşa peşkeş çekiyorlar beni Nerde kaldı yaralı gönlümün iffeti Ah çilekeşim ah İstanbul Boğazımın imiğine sırtlanlar dizildi Etek uçlarıma ekmek diye garibanlar dizildi İki yakam bir araya gelsin diye Gerdanlık diye boynuma halat geçirildi Çektikçe inceliyor boğazım Ah çilekeşim ah İstanbul Haliç te Altın boynuzum bataklara gömüldü Güzelim semtlerimde sosyete altın yaldızlı göründü Taharetsize özenti dinimi imanımı götürdü Ah çilekeşim ah İstanbul Şanlı Topkapı surlarım sarhoşa ayyaşa in di Sultanahmet te Ayasofya da Turist diye cünüpler mabetlerime girdi Kıyamet günü nasıl hesap vereceğim Allaha şimdi Ah çilekeşim ah İstanbul Dertdaşım derdimi dile getirdin diye İnşallah kabak yine senin başına patlamaz 30_12_2010_ Perşembe Hanımağa34/ Nazife Görgün |
kutlarım güzeldi.