TÖRE
- Aşiret törelerinin masum kurbanlarına -
Doğdum, harmandaydım Bir gölgede ağlıyordum Annem patoz tozunu yutuyordu Bense çığlıkları... Beş yaşındaydım törenin umuduydum Kan davalıydım Ve kurbanıydım törenin. Sevdim alamadım. Başlık parası ağır geldi. Verildi bir atmışlık dedeye. İstemedi ağlayarak gitti. İki sene sonra dul, Ve kucağında bir yetim. On beşinde berdelle evlendim. Çocukça Ama adam gibi yürek Küçük bacım, dünyalar güzeli Bir gece ansızın kaçtı sevdiğine Gören olmadı gittiğini Kuruldu namus divanı Kuruldu silahlar Sonradan getirildi beyaz at üstünde. Ak güvercin gibi Ak gelinlik içinde kan deryası yüreği. Soğuk bedenliydi. Yinede güler yüzlüydü. Öldü, kılınmadı namazı Öldü, ağlamak istedim bırakmadılar Aşiret ağalığı emir bu, eritir namusları. On yedide kanlıyı gösterdiler Elim titredi, yine de vurdum. Kaçaklar için tutuklandım. Mapusla tanıştım. Bıyıklarım yeni terli İlk tıraşım dört duvar arasında Kırık ayna Yarım jilet Yeşil sabun. Sayılı günler ömre bedel Seneler alnımda okunuyordu. Gece beyazı süslerdi saçlarımı. Ağa dört evlenmiş Düğün dernek kurulmuş Kadınım alın teriyle büyütmüş fidanları Çile deryası bağrı, bensiz. Çıktım kış beyazı saçlarımda Açlık belası yakamda Toprak ağanın, su ağanın, hava ağanın Bir ekmeğe, bir suya muhtaç. Berdelim ihanet acısı çeker, Üstüne kuma, Üstüne ölüm gelmiş. Çıktım, çaresiz Can korkusu pazar yerde Can havli gurbet yollarında Büyük memleket iz bulunmaz denildi. Vardık gece kondu meskeni, Hamallık günlük ekmek, Hayvan pazarında hayvandan ucuz İki deli yürek evlat Biri inşaatlarda amele, Biri simit satar, Satarda gün gelir hayatını satar. İnsanca yaşamak hayali Ekmeği ölümden çalar Ve ölüm gelir her geçen gün. Gün geldi... Ölüm korkusu kapı arkasında Bilinmez bir pusuda Vuruldum, duyan olmadı. Öldüm ağlayan olmadı. Sen öl dediler Töreler sağ olsun denildi İstemedim, Ama Yine de öldüm... 07/19.03.2001 Dilazad ART, Kurşunlar Yürek Ağlattı, Zanîngeh Yayınları, Nusaybin 2011 www.zaningeh.net [email protected] |