GİDİŞLERE ÇIRAK AYAKLARIM
hiç kimseye sormadan
aldım başımı gidiyorum cılız bir akşamın telâşesin de nefesime sokulur gecenin ulayan korkusu bir var ki umudun veresiye defterine yanımda adımı atağım her anıda alacaklı benim kaderin kör baktığı alın yazısında arkamdan vebal bırakmadan koşuyorum rüzgârın çığlığında gidişlere çırak kaldığımı sansın ayaklarım hamlanmış dizimin sızısı çentik vura dursun yüreğimin tam ortasına hedef im sabit bir boşluğa biliyorum yani tam şuramda bir sevdaya esir ezgiler dökülüyor sessizlik eşlik etsen de ıslığa ne fayda yalnızlığımı doldurdum önce yüreğime sonrada valezime tek kaçamadığım günahsız düşlerim uyanır tekrar alırım kollarıma gidişime milim, milim önce sokaklar daralır köşe başları kayıp eder gölgemi dilimse ritmik acıları sayar mutluğun cellâdı yalnızlığıma kendinden kaçanmayı başaramıyan tek aşığım Şu dakikada anlaşıldı, anlaşıldı tren garları dünden doluvermiş yolcusu uyuklar durur gidişine yorgun bir kenarda soruyorum ama demez kimseler bana gönül yarası yolcuların istasyonun nerde olduğunu susarlar haklı olarak hayallerime hiç acırımı şehirlerarası kaçak bineler ömrüm yaşama sevincime veda etirirler görmezsiniz? Tabi siz sanki cehennem dönen bedenim ölümün kıyısında sakat olan yüreğimi kime emanet edebilirim şehrin boş boğazına mı? kalsın be bra kalsın bendeki bensizlik dindi artık fırtınam bu gecelik pes dalgasındayım mazime dönmeye karar verdim ve köhne düşlerimin gerildiği vebal ipine gecenin gelişini ruhsuz yüreklere cesaret meydanın duygusuzlara bırakamam yalnızlık elimde olsa da kanlı bir hançer mutluğuma dair bütün deliler bende saklı yinede bende saklı kalsın 23-12-2010 İSTANBUL |