Dört Duvar
Dört duvar
15*10 Bir pencere Bir tavan Parmaklık Parmaklıklar arkasında Gün yüzü görmemiş suratlar Hava dar İçerde kimler mi var Hırsızlar, arsızlar ve namussuzlar Bunların dışarıda da uzantıları var Ağa babaları var Düşünen insanlar İftiraya uğramışlar Mağdurlar Mazlumlar da var Ha bir de başlarında gardiyanlar Kışın soğuk yazın sıcak İçeride tam bir karasal iklim var Bir de İçerde olup ta kanarya adalarında dolaşanlar var Klimalar Kuzu pirzolalar Havyarlar Kadayıflar ve baklavalar Özlemde içeride tutuklu Hasrette içeride mahkum Onların ellerinde prangalar Yanık bir uzun hava Mahpushane seni yapan kör olsun ve dışarıda derin dalgalar gelir yürekleri dağlar Analar babalar ve kardaşlar Gözleri yaşlı içimizi yakan sevgililer de var Görüş günü kapıda kuyruktalar Hem mahpusta hem gurbette olan Kimsesi olmayan garibanlar da var Burada dört duvar Bir tavan Ve parmaklıklar var Olgunlaşmaya yönelen yürekler Hırsını alamamış bilenenler Bir de derin pişmanlık duyanlar var Burada herkesin adı aynı Düşünse de Çalsa da Irz düşmanı olsa da Hepsi mahkum Hepsi birlikte sayılmaktalar Burası dört duvar Burası bir tavan Ve parmaklıklar |
ya kücük yaşta yetim kalanlar ya mazlumlar ya zavallılar ya nerde adalet
yüreyine saglık emeyini kutlarım hocam
saygılarımla selamlar