BENİM EFENDİM BENİM SULTANIM
Tahta divanda uzanmış yatarken,
Karıncalanan, yorgun düşen ayaklarım, Akıl almaz düşlerimin buğusu, Gecenin gizi süzülüyor içeri, Karanlık akıyor camın dehlizinden, Benim efendim, benim sultanım. Yoğun karanlığın altındaki evler, Sisin engellediği,dalga boyu ışıklar, Yinede mırıldanan gece kuşları, Yorgun bedene şifa geliyor. Ayın etrafında dolanan yıldızlar, Benim efendim ,benim sultanım. Cam kuşu gibi seyrettiklerimin farkında mısın? Ne bileceksin izlediklerimi, Ama biliyorum ki benimlesin. Güvercin misali şaklayan kanatların, Alabilir yorgun yüreğimi, Benim efendim ,benim sultanım. Sen benim kuzey yıldızım, ömrümün döşeği, Umudumun yıldızı, yaşamın ilacı, Bedenimi saran tasarrufun, Her bir düşüncemsin. Geleceğimin tahtındasın benim, Benim efendim, benim sultanım. Anamdan doğmadan, yüreğinde doğmuşum. Çoklara sığar mı? Benim umutlarım, Nedendir bilmiyorum, evetlerim hayırlarım, Kendimi bildim senin sayende, Özlemim kendini buldu sende, Benim efendim,benim sultanım. Bir sıla birde sen büktün belimi. Arada dağlar sıralanmışsa, yollar uzamışsa, Yol ayrımı gelmişse birleşmiyorsa umutlar, Yetmiyorsa güzel sevdalar, Hayata doyulur ama sana asla. Benim efendim,benim sultanım. Ben yoklaştıkça kaçan sen, senin hayâlın, Ben büyüdükçe, devleşen senin sevdan, Geldim dediğim anda kaybolan yine sen, Gelebilsem sana, tutabilsem gölgeni, Ah bir dokunabilsem ömrüm, gizli canım, Benim efendim benim sultanım. _____________________ar___________________________________ |