Ada Oyunları
Damıtılmış naftalin kokuları sinmişti
Aralı kapılar ardı boşluklardan Doğa’ydın Sahiplenmezdin bunları sen Tekinsiz bozgunlara karışan Yabanıl karabatak akşamlarında Kol kola intihara yürümek uğruna Ada iskelelerine Sığındın Yüreğinde kınında mazlum duran Bir hançerdi yaşamak Huzur bulmak için Yok sayılmış zamanlarda sabır yerine Ar damarını çatlatmayı yeğleyen Tecrit edilmiş çam gölgelerine vuran Uyurgezer ve bakir Çetelesiz düşlerin vardı Onlar sustukça yalpalayan dalgalarla Ten sarkaçlarını gere gere hesaplaşan Yalnız pörsümüş aşkın iliği tutmazdı Yürek teğelleri Dili çözülür müydü Avucunda sakladığın bedevi muskalarının Tutuşturulur muydu bir kez daha Kül altında soluksuz bırakılan çıra Sahiplendiğin boşlukların yüzüne Teker teker ve son kez çarptı Naftalin kokularına hasret bırakılan asi kapılar… Öyle bir deniz’sin işte. Öyle bir doğa’sın işte Değil mi Necdet ARSLAN |
güzel bir çalışma
yüreğinize ve emeğinize sağlık
kutlarım emeğinizi
saygılar