(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Rüzgârın Üryan Islığı şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Rüzgârın Üryan Islığı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
salıncağına duygunun darağacını asan hüzün m e r h a b a/ ŞİİRİN BAŞLIĞI BİLE İNSANI MAGNETİK ALANINA ÇEKİYOR..DOĞRUSU GÜZEL BİR ŞİİR OKUDUM..ÇOK ÇOK ANLAM YÜKLÜ BİR DUYGU PAYLAŞIMIYDI..YÜREĞİ VEDE EMEĞİ KUTLUYORUM
ya yağsa topraklarıma imlenen voltalar ya da imbiğine hapsetse sessizliğimi yangınlar doğsa susuzluğumda kuralsızca ! ************************* Ya da dalsam sonsuz uykulara... Ah! Ah Dünya!!!... Kutluyorum, yine harika!..
doğurduğum her kelime kayıp şehrimin kaldırımlarında ıslığı üryan rüzgardır artık
hadi yolcu! gözleri zanlı geceye sabahın yüreğini ekme zamanı ki yalnızlığın kakülünde şehr-i sırrın yangını dinsin…
/hoşçakalın salıncağına duygunun darağacını asan hüzün m e r h a b a/ BENCEDE HAK ETMİŞ BU BÖCEĞİ.. KUTLUYORUM ...GÜZEL DUYGULARLA ÖRÜLMÜŞTÜ..YÜREĞİNİZ VEDE KALEMİNİZ DERT GÖRMESİN..
Ya da sesimin teline vurulup, çıkarabilir misin göğüs kafesimden nefesini ? Avuç içlerim sönüyor..
Socrates'in sakalına zehir katın.. Beyaz tellerine kaldırın kadehlerinizi... şerefe..! Doğurulan bütün ...... bırakın sokağa!
Eflatun yaprakların damarlarından düşüyorum masalım. Bir sonbahar alışkanlığı daha sona eriyor.. Mum alevinde yitiriyorum solgun benizli istasyonları.. ve seni, üçüncü perdede asıyorlar... yalınayak düşlerin, cam kırığı öpüşlerin ve yapışkan alışkanlıkların ortasında izliyorum olanları...
Socrates'in kaderini isa'ya kopyalayın! Bütün çarmıhları yakın olvsat meydanında! Dökülen aforizmaların zehrini dikin iliklerinize!..
Mavi gecenin samanyolu kesişmelerinde başlıyor aşk.. Sabaha dek süren ikili sevişmeler yaşıyorum.. Rüzgâra karşı ağlayan yağmurda boğuluyor düşlerim..
ve seni, dördüncü perdede öpüyorum dudaklarından.. çırılçıplak düşlerin, cam arası öpüşlerin ve kırılgan alışkanlıkların ortasında sarılıyorum saçlarına..
Son perde..
Pedagoji uyurken, pedagog doğar sokaklarda.. ve düş'ü asarlar masalın dar ağacında.. socrates ölür, masala aşk kalır elde avuçta... alıntı...
Var olsun o güzel kaleminiz şairim bilmem ki kaç defa okurum güzel dizelerinizi geldim mi özel sayfanıza çırpınır durur islak kelebeklerim şiirin nabzında teşekkürler ediyorum size sevgilerimle...
bence daha şire başlar ken sanki biri benim söyleyemediklerimi söylemiş oldu içimi okudu bir şiir bukadar yazılır bu kadar hissedilir kutlarımm saygılar
ya yağsa topraklarıma imlenen voltalar ya da imbiğine hapsetse sessizliğimi yangınlar doğsa susuzluğumda kuralsızca !
özlemi sanrısı sus kokan kısrağa terk ederken gönlüm içimdeki çocuğun avuçlarına sığınır suskunluğum ................... Yangınlar, suskular ve yalnızlıklar..Şairin tarifi olsa gerek. Yazıpta söyleyememek gibi. Şiir evrensel başlamış, kişisel duygularla yoğrulup bitmiş. Yine derin anlamlar taşıyan bir şiirinizi okuduk. Kaybolup giden bir yaşamın bağrında açan bir nilüfer gibi. Tebrikler şair yüreğe ve emeğe..
her ne kadar sayfanıza yeterli ölçüde gelemiyorsam da geldiğim zamanlarda da çok güzel ve anlamlı şiirlerinizi okuyorum derin haz duyarak, teşekkürler, tebrikler...saygımla,selamlar...
hani.. hani ben koştukça kalbinin o dik yokuşlarında sana terlerdi aklım inatla zihnime muallak sus bakışlarında ve sevgili doldukça hüzün cennet sağanağı olan tenime damlardı sana ruhum ateş delisi yanık kendimle
nara uyanmış bu gece
içim sen dışım sen varlığım tümden sen
sen varken var diye bir can tanımazdım sen gitmezden bir evvel ve yokluğuna düşünce anladımki sensizlik tam bir ecel
sevgili ölmek varya sana yok olmak neki?? olmayan bana
Rabbimi seviyorum seni seviyorum ve günahlarımı...
...içimdeki çocuğun avuçlarına sığınır suskunluğum...şiirinizi ilk kez okudum.Gerçek bir şiir tadı aldım.BEDRİ RAHMİ'nin" zifiri karanlıkta gelse şiirin hası ayak sesinden tanırım"dizesine örnek olurcasına güzel,tutarlı,dengeli.TEBRİKLER...
hadi yolcu! gözleri zanlı geceye sabahın yüreğini ekme zamanı ki yalnızlığın kakülünde şehr-i sırrın yangını dinsin…
Hüzün kokulu gecelerin ardından her uyanışımızda tutunup kendi ellerimize sevişircesine karşılamak yeni doğan güneşin ilk ışıklarını ve Dokunduğumuz her şeyde umudu duyumsak, söylediğimiz her şarkıyı umuda söylemek ve bakışlarımızda, dokunuşlarımızla, bedenimizin coşkunluğunda yeminsizce inandırıp umuda yaşamı iman edercesine yaşamak nelere baskın gelmez ki. Umut yoldaşın olsun şairim...
Şiir harika dize kurgusu ve anlatım müthiş Çıkamadım içinden şiirin
Tebrik ederim sevgili mehtap Emeğine Güzel yüreğine Sevdana sağlık Sevgimle...
Taylan KOÇ tarafından 12/1/2010 1:53:06 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bu sayfa hep 'Şiir'.. Bu sayfa; Şiirleri, yorumlarıyla ayağı sımsıkı, güçle yere basan, bastığı yeri sarsan bir yürek..
Tıpkı 'Şair'in kaleminde hüznü konuşturduğu gibi; Ahmet Hamdi Tanpınar "mavi, maviydi gökyüzü" adlı şiirinin son iki dörtlüğünde yaşanmakta olan hüznü konuşturmuştur.. Paylaşmak isterim izninizle..
"Birden gülümseyen yüzün sabahların aynasında ve beni çıldırtan hüzün iki bakış arasında
kimbilir şimdi nerdesin? senindir yine akşamlar; merdivende ayak sesin rıhtım taşında gölgen var."
Hüzün.. Hüznün insana verdiği kırılganlığı tatmak... Bu kırılganlık, yalnızlık, hüzün buruk ama bir o kadar da hoş bir havadadır.. Garip! Ama hem tatlı hem de oldukça acıdır bu hüzün ve hüzündeki yüreğin suskunluğu..
Ve bu güzelliği Bedri Rahmi Eyüboğlu ne de güzel betimlemiştir...
"Seni düşünürken bir çakıl taşı ısınır içimde bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar bir gelincik açılır ansızın bir gelincik sinsi sinsi kanar"
Kaleminiz/yüreğiniz sağolsun Sn. Şaire(m).. Şiir okuttunuz bizlere.
ya yağsa topraklarıma imlenen voltalar ya da imbiğine hapsetse sessizliğimi yangınlar doğsa susuzluğumda kuralsızca !
özlemi sanrısı sus kokan kısrağa terk ederken gönlüm içimdeki çocuğun avuçlarına sığınır suskunluğum -----------------------------------------------------
/hoşçakalın salıncağına duygunun darağacını asan hüzün m e r h a b a/ /biten tınıların meftun yamacında zılgıttır suskunun dilemması/
Mehtap hanım, bu tarzdan pek anlamam ama yukarı aldığım uzantılar şiirin bütünlüğünü bozuyor gibi geldi. Tebrik ediyor gönül esintiniz bol olsun diyorum.
hadi yolcu! gözleri zanlı geceye sabahın yüreğini ekme zamanı ki yalnızlığın kakülünde şehr-i sırrın yangını dinsin… kutlarım efendim büyük bir keyif aldım okurken sevgiler
diyorum ki sevgili mehtap şiirde bu kısımları kaldırsan daha bir anlamlı olacak , yani sade yalın dilde anlatımı var şiirin ,bana göre şiiri zorluyor gereksiz yere
...
nar_ı cehennem şehr-i sırrın
bunlar da şiiri zorlamış gibi ,tabi duygular senindir ,bense şiiri çok sevdim ,yağmurun çoğalarak ateşe dökülüşü var ,ne dersin açar mı güneşin kakülünde gün..
doyamadığım o büyünün saçlarına takıldı hüznün gri saçları şimdi şiir sarıyor avlumdaki güz kundağını
merhaba ustam yine şiir kıvamında bir güzellikti. tebrikler hüzün dökülsün açuçlarınızdan ömrünüz aşka dursun sönmesin gözlerinzideki o ışık umutla kalın