VE YANGINI SEV
ne düştüğün zamandan haberin olur
ne de düşeceğin yaşam önceden bir mehter ilerlerler / iki ileri bir geri hangi salânın saati önceden belli ki düş hadi yağmurun peşinden / karın /yarin peşinden düş kiminin gözyaşından / zahmetsiz RAHMET varmı ? safa geldin mi diyecekti dünya doğarken ne den ağladın ki ? bir düşün ve sonra / topla / pılını pırtını ne var ise aslında en küçük zannettiğin bütün aşk kırıntılarını al saati yeniden başlat hayata haydi gel diye bir ses duyulmadan / kulaklarında eskiden gözlerimin iyi gördügünü zannederdim oysa gönlümün çığlığı duyulurdu kulaklarımda / hep yarım yarım bırakacağım hayalerim / bizi bırakmadan evvel! düşündüm zaman bizi yaşıyor / biz zamanı yaşamadan kırlangıc yuvasına bandırmış ekmeğini / görgüsüz aç kur istediğin gibi saatini güneşin en yakınına kalk ve çevir o boş bakan bakışlarını arşa / ve yangını sev hey kendime umarsız davrandığım mekan bütün imkanlar serilmiş ayaklarımızın altına kör dövüşü haline getirdiğimiz bunca yaşam kalın duvarlar örülmeden etrafına uyanmalısın bir destura kurtulacağın gün den sonrası MABUT.!!! mutluluk oyunu oynamaktan vaz geçmelisin gönlüm kimsenin umurunda olmayacağı zamana sürükleniyor ömür dediğin nedir ki / günü yaşıyor isen /bu gündür gün hey RAHMET yıkayıver artık bedende can olan ruhumuzu tufana yakınlaşıyor canlar / NUH hun zamanı çoktan geçti kurtuluşa çağıran bir gemi bulamaz olacaktır kimse hep kahraman bekleniyor asıl / kahraman kendisi olduğunu bir görse.!!! en büyük cehalet / şu ölümlü dünyayı görüp ne için yaşadığını görmemektir en büyük cehalet / ebediyyete doğum olan / sebebini görmemektir en büyük cehalet / bir nusubetten / bin nasihat almamaktır yaşamda gerçek olarak görmek istemediklerimiz keşke bir hikâye olsa idi zonsuza kadar yazabilseidik hikâye senden geriye bıraktığından başkası değil!!! |