HAYDARPAŞA GARINDA
Yıllar öncesi bir günde,
Saat dokuz sırasında, Haydarpaşa garında, Vedalaşmak için seninle, Buluşmuştuk bir peronda. Yoktu bunun tekrarı, Mümkün değil di bir daha. Kalkacaktı tren on da, Seni benden koparıp, Götürecek ti çok uzaklara. Getirmiştim sana ben Bir demet yasemin. Alırken ellerimden, Ağlayarak orda sen, Boynuma sarılmıştın. Bir süre konuşmadan Oturmuştuk bank üstünde; Gelip geçmişti zaman, Ellerim ellerinde. Saat on a beş varken Binip tren vagonuna, Kompartıman penceresinden, Ellerini uzatmıştın bana. İçine bakarak gözlerimin, Bekle, döneceğim demiştin. Gözlerinden akan yaşlarla, Sözünü mühürlemiştin. Hareket edince tren, Koptu ellerim, ellerinden. Teninin sıcaklığı, Esen bir rüzgâr ile Kaybolup gitti ellerimden. Gözden kaybolana kadar tren Durdum, baktım arkasından. Bir süre sonra geri dönüp giderken, Oturduğumuz bank’a gözüm takıldı birden. Sana getirdiğim yasemin çiçeklerini, Unutmuştun orda sen; Tıpkı beni geride bıraktığın gibi... O gün, bugün, hep seni bekliyorum Döneceksin diye. Evimde ki vazoya koyduğum, Yasemin çiçekleriyle birlikte... 11.08.2003 Erman Ulusoy Kırklareli |