Ya ruhun didarında umut ol, var mı bir başka yol!Yar… Sönmeyecek afakım, Dinmeyecektir Bu yüreğimde ki bu sancım Kime ve neye tevessül ettimse, Şuur ve idraki Vecdimin hüznüyle nefeslendikçe Bir şaşkınlık yaşıyordum, aklın Ve muhakemenin Farkında lığını hiç bulamıyordum Nereye gitsem, manadan uzak fakirliği Hissediyordum, Kalbi inşirahı dilemek istiyordum Niçin Bu girdaplar, Çetrefilli dilbazla Türemişlerdi çok acınırım Edebi marifeti, kalbi hassasiyeti, Ruhu yetiyi nasıl Nefsim için vazgeçilmez sanırım Ebetten şerh olunan aşk-ı sevdayı Naifliği içinde Yakinen tanır ve sürur ile yaşarım Bin canım olsa, nefsi kepazeliği ne yaparım Ağlarım ve sessizce niyazıma başlarım Şad oldu Manadan Mukayyet olan Onca sefil ve üryan nefisler Düşmana ne hacet nasıl olsa mahremi Talan etti namus ve hayâdan anlamayanlar Nerde kaldı masumane yakarışlar, Hicrani naatlar, Şimdi yüreğimi dağlıyor acılar Fetret sancısı sayılır oldu bahane üreten Emel-i umutlar, vah çekmek için duacılar Ne vakit bir yaylı Tamburun sesini duysam, o an için sızlar Manasından soyulmuş zavallı umutlar İçinde seyri sefer edilen an ve yolculuklar Yüreğimi dağlayan suskun hıçkırıklar, Melülleşen feryadı çığlıklar ve aşkı sadıklar Bilmem ki unutuldu mu, ruhumdan sudur Eden vecd-i ekberi sevdam ve yüce nidam İmreniyorum ve koklamak İçin mahcubiyetle o an eğiliyorum Nice zamandır koku almaz oldu burnum Ve bizarlaşan miskinlik içinde ki ruhum Kalpten söz ediliyor, edepten her vakit Bahsediliyor, bilmem ki niye tesir etmiyor An bitiyor, aşk nefislerin lahzasından Manasını arıyor, hakikat ibretle bakınıyor Mustafa Cilasun |
Renkler uyumsuz olmuş o kadar.
Selamlar.