Sarıyer’den seyrettim boğazı doyamadım
Bu ne güzellik böyle! Sanki süslü bir gelin.
Methini izah için hoş sözcük bulamadım
Gördüğü an lal oldu, mecali gitti dilin.


Hâlbuki parsellenmiş yeşili yok edilmiş
En nadide koyuna yüksek surlar çekilmiş
Her bir kapı önüne nöbetçiler dikilmiş
Yine de çok direnmiş! Şarjı bitmemiş pilin.


Tepeden seyredince o hoşluk cennet misli
Sahiline inince biraz ortalık sisli
Yolları süper ama! Halkı için kasisli
Yanlardan saç bulunmuş! Üstü kapanmış kelin.


Üzerinde yüzüyor gemiler çeşit, çeşit
Ötüyor, gayet dertli, yerli, yabancı eşit
Yükü bizim, neması, Bütün dünyanın işit!
Görün, bu hasta şekli! Bilhassa gençler bilin.


Misafirdim orada bir balkona oturdum
Düşündüm derin, derin fikirleri uçurdum
Gelecek günler için süper hayaller kurdum
Bir ben bildim ve bir de, kulağı duydu yelin.


Sarıyer’in böreği, bir de çayı lezzetli
Karşıda Yuşa nebi, gayet vakur izzetli
Neşelisi neşeli, dertlisi gayet dertli
Sesi kendine göre, çıkıyor her bir elin...


Salih Yıldız…01.11.2010







.