GEL DE GÖR ATAM
Nasıl zehirliyor soktuğu anda,
Yılanın dilini gel de gör Atam, Meydanlarda, mitinglerde, her yanda, Ulusal telin’i gel de gör Atam! Erk, avamla ayrı ucunda safın, Emekle arası açık insafın.. Emeklinin, çalışanın, esnafın, Bükülen belini gel de gör Atam! Boğaz tokluğuna asgari ücret, Ebedi aleme gizli bir hicret.. İstersen isyan et, istersen ecr’et, Patronun fel’ini gel de gör Atam! Kömür bitti Zonguldak da, Soma da, Hayvancılık öldü, tarım komada.. İthal şeker mevcut her aroma da, Mali bedelini gel de gör Atam! Sömürü hırsında bitmez ihtiras, Fukaralık akıl almaz bir iras.. Eşekten hamala zimmetli miras, Semerin cil’ini gel de gör Atam! Oylar sandıkta tuş mükerrer ize, İlkokulda türban düştü krize, Politika kalmış üç beş kerize, Kim mi? Eşkalini gel de gör atam! Sefalete talim ederken asıl, Ne desem beyhude sözüm velhasıl.. Nasıl anlatayım ben daha nasıl? Halkın vekilini gel de gör Atam! Bakanlar Bağdat da, Şam da, Erbil de, İpler İmralı da, gözler Kandil de, Medya yayın yapar artık her dil de, Hükmün failini gel de gör atam! Gülenden tescilli Gülün cevaz’ı, Duyulmuyor vatandaşın avazı, Buz kesiyor Çankaya’nın ayazı, Bozkırın yelini gel de gör Atam! İkbal’ime kefen biçemiyorum, Neme lazım deyip geçemiyorum.. Yüce mi, cüce mi seçemiyorum! Devleti-ali’ni gel de gör Atam! Gizli bir savaş var milli künyeye, Namluda ambargo konmuş fünyeye.. Kan mı yeter bu yaralı bünyeye, Binlerce zeli’ni gel de gör Atam! Aydın kesim düşmüş bir karambola, Bölücü hainler girmiş kol-kola, Mayın döşüyorlar çizdiğin yola, Cühela-cehl’ini gel de gör Atam! Kıta sahanlığı kaldı laflarda, 12 Adalar başka saflarda, 12 Mil artık tozlu raflarda. Gafın iclalini gel de gör Atam! Kıbrıs da aynı kırk, yıldan beriye, Kerkük’ten bir ağıt kaldı geriye.. Kırmızı çizgiler döndü griye; Şark’ın ihmalini gel de gör Atam! Sevr’in artıkları suçlar Lozanı, Ne idraki mümkün ne de izanı.. Hele Güneydoğu cadı kazanı, 81 İl’ini gel de gör Atam! Kocatepe de ki istihkamını, Rasattepe de ki son makamını, Hakimi, savcıyı.. kaymakam’nı, Aydın da Valini gel de gör Atam! Yasama, Yürütme bağımsız Yargı, Bilinmez denklemin üç boyut argı.. Bunca yaralara yeter mi sargı? Yetki ihlalini gel de gör Atam! Eğer suçlanırsam şahidim ol da, Süfli beyinlerin içine dol da.. Yine bölük, bölük Aslanlı Yol da, Şu insan selini gel de gör Atam! Silivri rejime vuruyor sonda, Paşaların çoğu Ergenekon da, 29 Ekim, iki bin on da, Cumhur’un halini gel de gör Atam! YAŞ der; maruzatım daha çok ama, Ne söze sığıyor, ne de rakama.. Ak mıdır, kara mı? Adı ak ama, Riyaset ehlini gel de gör Atam! 28102010 Mehmet YAŞ Şair / Söz yazarı ŞİİR DE KULLANILAN SÖZCÜKLERİN ANLAMALARI ERK : Bir bireyin, bir toplumsal kümenin, bir toplumun başka birey, küme ya da toplumları egemenliği, baskısı ve denetimi altına alma, özgürlüklerine karışma ve onları belli biçimlerde davranmaya zorlama yetkisi ya da yeteneği. AVAM : Alt tabaka, havas karşıtı. ECR : Ecir, Sevap Bir iş veya emek karşılığı verilen şey İRAS : Rast, tesadüf FEL : Yorgunluk, bitkinlik ve halsizliği anlatır: Bugün çok felsizim. CiL : ’Mertek’ lerin üstüne örtmekte; hasır dokumakta; fırınlarda yakmakta; ve kıtlık yıllarında hayvan yemi olarak kullanılan; bataklıklarda yetişen özlü bir bitki. || semerin cillerini gemirmek: açlıktan ölmek üzere olmak, çok züğürt düşmek ZELİ : Sülük AFR A : 1. Ayak değmemiş ak toprak.2. Pembeye çalar beyazrenk. TAFRA : Kendisini olduğundan büyük gösterip böbürlenme, yüksekten atma.. ARGI : Ağrı, sızı, acı MÜKERRER : Tekrarlanmış, yinelenmiş: Mükerrer nüsha. CEVAZ : İzin, müsaade. İKBAL : 1. Baht açıklığı. 2. Arzu, istek. CÜHELA : (cühela:, l ince okunur) esk. Bilgisizler, cahille CEHL : Boğazının altı, tüylü olan deve. İCLAL : Büyüklük SÜFLİ : 1. Aşağı, aşağılık, bayağı, adi: 2. Kılıksız, pis kılıklı, hırpani. SONDA : 1. Suyun herhangi bir noktadaki derinliğini ölçmek, dip tabakaların yapısını incelemek için kullanılan araç. 2. Bir boşluğun içini yoklamaya yarayan uzunca ve ucu küt demir araç. 3. tıp Vücudun içinde birikip dışarı atılamayan sıvıyı çekmek veya vücuda sıvı vermek için kullanılan araç. CUMHUR : 1. Halk. 2. Topluluk: MARUZAT : Mevki, makam veya yaş bakımından büyük birine sunulan, bildirilen dilek veya bilgi, sunuş: Size maruzatım var. RİYASET : Başkanlık |
Nasıl zehirliyor soktuğu anda,
Yılanın dilini gel de gör Atam,
Meydanlarda, mitinglerde, her yanda,
Ulusal telin’i gel de gör Atam!
Erk, avamla ayrı ucunda safın,
Emekle arası açık insafın..
Emeklinin, çalışanın, esnafın,
Bükülen belini gel de gör Atam!
@@@@@@@@@@@@@q
can dost halk şaiirim kutlarım
bir tarih yazmışınzı derin
anlamlı manlı her insan cuzemez
ilim muhrunu kurbanım burdan atamızı
bir defa daha rahmetle anarım
bin kalem bin selam eylesin yureğine ozanım
bu vatanın neferi susmasın didarın canım imanım