SAAT SEVDANIN BEŞİDİR KUZGUN KARAM
Saat sevdanın beşidir kuzgun karam
Ben hala uyumadım, gönül yaram Gözümde yaşlar gah akar gah dingin Betim benzim sevdalı nefesim solgun Kulağımda yarin kuğu misali sesi Serimde yarin o kara sevdası Düşlerim yaralı düşlerim bölük pörçük Gözlerim kan çanağı ağlamaklı ve küçük Yaralarımdan kan yerine sen sızıyor Ah gönül yaralarım nasıl da kanıyor Serseri bir yalnızlıkla boğuşuyorum Sensizliğin kara şövalyesiyle vuruşuyorum Dolu dizgin üstüme gelir sevdanın atlıları Gönül kalama sığınır meleklerin kanatlıları Hayallerim grubun kanlı yarasını sarar Gözlerim ufukta nazlı yarin hayalini arar Alır da götürür kuzgun karası bir sevda Yüzerim fersizcesine ufukta görünür bir ada Başım duman duman gözyaşım giryan Ah bu senli sevdam yüreğim sezeryan Bir elem bulutu sarar da sarar ruhumu Başımdan alacak azrail kollar usumu Kaf dağına giden yolcu dur nereye kadar Saplı bir hançer misali işler ruhuma kader Azgın dalgalar vurur gönül sahiline Kalktı göç eyledi göç katarları dost iline Devleşir düşümde cehennemi karabasanlar Cellat misali girer kanıma ülke basanlar Yaşamak bir ince çizgide dolu dolu hayatı Getirin yare gitmek için soylu kır atı Kaderin kara pençesi vurur bahtımı Unuturmuyum hiç yare verilen ahtımı Ay karanlık, gece uzun,kurtlar ulur uzakta Herkes uyumuş, bir tek ruhum ayakta Zaman durur gözlerimde akrep yelkovanı kovalar Başımda bir melek ruhumu bekler gözlerini ovalar Dertler ırmağında yıkanır da arınır bir saralı Seni sayıklarım yatağımda gözlerim aralı Ah usuma kuzgun karası gözlerin girer Yüreğim sana gelen tüm oklara siper Bir kaçağı kurşunlar gibi sınır boylarında Bir güzel sevdim gözleri ahu, servi boyunda Aşkın sonesini yazar deli dolu mısralarım Dolu dizgin mısraları şiirlere koşumlarım Gül dudakların hançer misali girer sineme Senli bir masal anlatırım kocamış nineme Cennet bahçelerim tarumar sen yoksun diye Al bu yüreğim sensizliğimden sana bir hediye Ellerimde can verir kuzgun karası hayallerim Başımda eser de durur sevda yellerim Ah bu sevda aklımı başımdan alırda vermez Deli gönül sevda bahçelerine girerde gülleri dermez Alacakaranlıkta mahşerin dört atlısı doludizgin Felekle boğuşmaktan deli yüreğim bezgin Gönül çıramı yakar hasret karası gözlerin Ruhuma işler bir hançer misali o tatlı sözlerin Ellerine kınalar yakar sevda elçilerin Ah dalgalı bir denizde kürek çeker ellerim Bu kaçıncı dev dalga kırılır umut çiçeklerim Teknemin bordasına vurur da devrilir hayallerim Bir aşk sunağında mevlaya kurban edilir cesedim Ruhum bedenimden çıkar da alemi seyrederim Mor menekşeler açar senli bir bahar akşamında Oturur da grubu seyrederim yaşamın kıyısında Dilek pınarından sevdayı içerim kana kana Bu yürek varya seni özler yarim yana yana Köhne arzuları vururda kırbaçlarım bir kara zındanda Postacı bir mektup getirir biricik aşkın yazar adında Bin bir umutla açarım zarfı bir gül var kanadında Ah gözyaşlarım dökülür sevinçler sadağımda Yarim seni vermem ellere bu aşk beni destan etti dillere Diye bir türkü tuttururum kahrolası yaban ellere Gizem avcısı gözlerin girer senli rüyalarıma Ah,sevda karası gülüşün girer senli hülyalarıma Bir fırtına tuttu bizi ayırdı neyleyim sevdiceğim Felek yaşatmadı bu sevdayı bize neyleyim mor çiçeğim Saat sevdanın beşidir kuzgun karam Ben hala uyumadım gönül yaram Nihat Gülle Şair ve yazar |
SAYGILARIMLA...