GÖZÜM
En azgın çileler tanıyor beni
Burnum yerden yere sürter be gözüm Geceler düşmanı sanıyor beni Sabrımı uykumu yırtar be gözüm Kimse dertleşmiyor resmin dışında Kalmışken bahtımın kara kışında Perişan halimi görüp düşünde Dilerim insafın artar be gözüm Yazgımız böyleymiş deme içinden Mektup yaz kor gönder alev saçından Ben hüküm giymeden gönül suçundan Cellât hasretinden kurtar be gözüm Huzur firar etti aklımı çalıp Yer zaman boğuldu hayale dalıp İmdat diye diye eskiyor kalıp Ecel iki de bir dürter be gözüm Kül etmeden senden medet umanı Dağıt ocağımı basan dumanı Gözünle gördüğüm nurdan ummanı Mizan senle ağır tartar be gözüm İmanın kendisi der de tadarız Mevla’nın indinde aşkın kadarız Bir gün emaneti teslim ederiz Üstümüzü toprak örter be gözüm… |