SARIKAMIŞ’TAN SESLENEN ŞEHİT
Bir beyaz karakış çıktık sefere
Gök olduk yer olduk Sarıkamış’ta Vatana göz dikmiş zalim kefere Toplanıp er olduk Sarıkamış’ta Bindokuzyüz ondört onbeş yılları Aralık soğuğu kesmiş yolları Karlı dağlar aştık kırdık dalları Yürüdük yorulduk Sarıkamış’ta Bu nasıl yürüyüş bu nasıl eza Bulutlar ağladı, yas tuttu feza Göğüsten kan değil kar sıza sıza Silahsız vurulduk Sarıkamış’ta Üstümüze tifüs illeti çöktü Ana kuzuları acılar çekti Bu mikrop düşmandan azılı çıktı Nicemiz kırıldık Sarıkamış’ta Allahüekber’de okundu sela Buzdan mezar olduk bu kutlu yola Kimi kara gözlü kimimiz ela Doksan bin nur olduk Sarıkamış’ta Günah kimin bilmeyiz o bölümü Emir varsa düşünmeyiz ölümü Biz dokuduk iman denen kilimi Böylece sır olduk Sarıkamış’ta Rüzgârlar taradı saçlarımızı Tek öğün doyurdu açlarımızı Beyaz ölüm yedi koçlarımızı Cennetten sorulduk Sarıkamış’ta OBALI, Ata’dan gelir huyumuz Bayrak dense canlanır beş duyumuz Biz Türkleriz burda oldu toyumuz Ölmedik, dirildik Sarıkamış’ta |