Sokağın küskün çocukları sessizce bakar!Ne vakit gün kararsa, güneşin suskunluk içinde yüreğimi yaraladığı aşikarsa Geceler başlıyor, kor umutların kanatlandığı bir anda, sanki bizarlaşan zamanda Bekliyordu akşam sabah, sokak aralarında, düşen yaprağın o suskun ağıtlarında Ne vardı sinemi dağlayan, yüreğimi sızlatan ağıtlarım halime bir çare olmayınca Anadır, benbeyaz yağan kar misali edebin derinliğinde asudeleşen sükutu hicrandır Ne zaman aransa, gönlünde sakladığı busenin hüznüyle yakarsa kutlu bir sevdadır Dağdaki çobanın o aşkı sadakati, güdülen davarın aidiyet macerası sunnetullahtır Ne vakit hüzün zuhur etse kavalın o sedası gönlün meramını aşikar eğlese cenahtır Ne kadar muhtaç olduğumu bilmeli, her mecliste ve ruhi vecdimde nefeslenmeliyim Nereye gitsem, kuytu köşelerde niyetin nefsaniliğini hesap etsem, aşk dilemeliyim Hak kalbimin toprapında, adalet vicdanımın hesabında, aşkı sıdkı can etmeliyim Benlikten vazgeçerken, idrak ve izanı arifin ferasetinde nefeslenirken akletmeliyim Kuşun kanadı kırıksa, ağaçlar yağrağını çaresiz bırakınca, can kefen içine konunca Nerede ve ne zaman konuşacağımı bilmeliyim, sükutu fazilet telakki eylemeliyim Şuurun nitelik fark oluşturması, mananın aşk yolunda sevdalaşmasını bilmeliyim Akil bir adam olmak için kulluğun sulhunda niyetin halisliğini aşkla istemeliyim Akmayan suyun, kuruyan her kuyunun, hesabı verilemeyecek aşkın vecdi olamaz Gönül karanlık ve loş kulvarlarda aranamaz, hak ve hakikate biganede kalamaz Her işin niyeti asliyenin, merakı aşk sevda meşkinde inşirah dileyen kalp korkmaz Kalp ve vicdan asla yanılmaz, zafiyetler iradeti hesaba katmaz ve nefste arlanmaz Mustafa CİLASUN |
tebrik ederim