İstasyon Sokağı / Giderim...
Bir sonbahara daha gebeyken yüreğim
Yaşam adına tüm hevesleri kuşanırım Kafa tutarım zamana Zulamda bir deli sevda Parıldayan kunduramın topuğuna yüklerim dünyayı Omuzumda ceket Bir cebinde umutlar yarına dair Diğerinde ilk mektubu sevdamın Alnımdan akan teri silerim Öyle hırçın Öyle hoyratça Adımlarım istasyon sokağını Giderim... Bugün biraz yorgun Bugün biraz tedirgin Bugün yıldızları doldurup avucuma Bütün ışıklarını söndürürüm İstanbul ’ un Gözüm kapalı girerim İstasyon sokağına O deli gençliğimin şahidi O yarım kalmış sevdamın sokağına Yanarım Kanarım Ömrümün ilk Ömrümün tek Eyvallahını çekerim Biraz garip Biraz mahsunca Giderim... Varsın sararıversin ağaçlar Dökülsün yaprakları Bir deli rüzgar essin Fırtınalar essin İstasyon sokağında Bütün bardakları üzerime boşalsın gökyüzünün Sisler çöksün ömrüme Üç el silah patlasın Yanağımda veda busesi Dudağımda çocukluktan kalma Başımın belası bir tebessüm Sokak sonu zemheri Sokak sonu cehennem Sokak sonu infaz da olsa Giderim... Geride gülen çocuklar Geride bir kırık kalem Bir yarım şiir kalsın geride Sevdama dair En mutlu anılarım kalsın geride Ah bu İstasyon sokağı Nelere tanık oldu Ne aşklar yaşandı ağaçlarının altında Ne kavgalar yapıldı cadde üzerinde Kaç uykuya yatak oldu kaldırımları Sarmaş dolaş karabasanla Kabus dolu Bugün fermanlar yazılsın katlime Bugün kefenler biçilsin sevdama Bugün tutulsa da köşe başları Öyle başı dik Öyle mağrur Adımlarım istasyon sokağını ...Giderim... |