Niye sürgündür bu ruhum!Bir hicran esini var, ta yüreğimin derinliğinde İçtiğim her bir badede, terennüm eylediğim müddeti nefeste ve atimi düşündükçe Yıllar ne çabuk geçti, vicdanımı tefekkür ettikçe nasıl silkeledi, içimi çok titretti Boynumu büktürüyor, umutlarım aman vermiyor, nazarlarım niye kimden kaçıyor Ölüm düşüncesinin halimi kuşattığı bu anda Her ne kadar ruhumu ihya eden umutlarım, nefesimi kesen bir badire olmasada Gün kararınca, gece başlıyor sessiz ve sakin melalin kuytu odalarında, ağlasamda Merhamet bekliyorum, rahmetini diliyorum, mağfireti bekliyorum, çok korksamda Evet, yüreğim suskun kanatlarında bir garibim Ne kadar etrafımı kuşatan olsa, maişet için dur durak bilmeden heveslenen olunca Sadır olan bu hali mecalsizliğim,yorgun ve bizarlaşan hissizliğim karşıma çıkınca Garip birşekilde duygulanıyorum, hıçkırıklarla medet bekliyor ve ümitleniyorum Neden böyleyim, kalbi latiflikten nasipsizim İnşirah için bir bak ne haldeyim, ihsan perdeleri görünmüyor sinemde kepazeyim Ölüm döşeğinde bekleyen biçare bir nefes gibi yitmiş duygularımın mı peşindeyim Ah çekmek geliyor bu anda içimden kimsenin duymasını istemiyorum acizliğimden Kabir, ne büyük bir ibretsin zahirim için Üçbeş görünen kemiklerin ahı ahvalime soruyorum niçin, gam içimdedir için için Ne kadar ağlasam, sukutun çığlığını ruhun derinliğine sessizce bıraksam kim için Lutfun bol, inayet kalbimde sanki depreşen bir kor, haydi durma artık izanına sor Mustafa CİLASUN |