KUTLU KERVAN
(Birinci Bölüm)
Bu kervan ne çileler çekti, Yükü dünyalara değerdi, Dünya çekemedi mi desem Muhteşem cihan yolculuğunu ? Dağlar ovalar aştı, Yetmedi… Ülkeler kıtalar aştı. Günler,aylar ve yıllar Hatta asırlar mı desem Çağlar mı kucak açtı Cihanın bu kutlu kervanına? Bir çığlık korosunun bağrına sokuldu Cerrah neşteri gibi… Bir ızdırap aleminin coğrafyasına İndi Okşayan el gibi, merhamet gibi, Tıpkı rahmet gibi…. Her kıtada bir saadete imza attı, Eserler serpti en ücra köşelerine Her diyarın, her beldenin Çil çil kubbeler dolusu… Bu ne ağır imtihandır ki; Yaşadığı ve yaşattığı Her uygarlık zirvesinin İnişini de yaşadı. Her mutluluk yükselişinin Acı düşüşünü de hissetti iliklerinde… Ne kıtalar geçti bu kutlu kervan, Ne boğazlardan geçti, Ne gemiler yaktı Taşıdığı ilahi yük uğruna. Kervan devam etti yolculuğuna, Hem yeni kervanlar da dizildi yollara O büyük çağrı adına. Çağrıya kulak verecek gönüller için, Çağrıyı huzurla yudumlayacak Kahramanlar için… Çağrı duyuldu, yola koyuldu Büyük yolculuğun kıymetini bilenler Canlarını adadılar da bu uğurda, Kefenden elbiselere büründüler. N e büyüktüler onlar! Sığmadılar cihana, Yüceldiler Allah’a!... Nizam verdiler mülk olan devlete, Hatta dünyanın çarpıklıklarına. Kervan o kadar yükseldi ki Kartallar yoldaş oldu onlara Bu kutlu yolculukta… |