DİLİMDE TÜRKÇE BİR DUA
Çocukça düşlerimin, satır aralarında buldum seni…
Ne zamandı nasıldı hatırlamıyorum!.. Birden bire giriverdin hayatıma; içinde soru işaretleri dolu bir cümlenin, paragraf başı oluverdin! Seninle başladım yazmaya, seninle nokta koymalıydım belki! Olmadı, yapamadım! Açıklayamadım; noktalı virgüllerin arkasına saklanmış cümlelerimi! Konuşmak istedim, bir çizgiye ihtiyacım vardı; üstüne çekmeliydim belki, belki de o çizgiyi çekip başlamalıydım konuşmaya, bilmiyorum!? Aslına bakarsan tırnak içine almalıydım “ güzel olan her şeyi” diye geçti aklımdan… Alamadım: :İki nokta koyup tanımlamak istedim ara cümlelerimi -seni- diye geçirdim içimden sonra… Büyüyen paragraflarımın her cümlesi, yeni bir parantez açtı (seni seviyorum) önümde! Şaşılacak bir şey değildi aslında; biraz kızıp bağırmak gerekiyordu ya da uyarmak içimdeki çocuğu, sus! diye… Sorduğum her soruda sen vardın, kimsin sen? Kimdin sen? benim için niye vardın? bilmiyorum!? Yeni bir paragrafın ilk cümlesini yeni’lemek gerekiyordu! Ben de öyle yaptım… Amaçlarım ve nedenlerim sonuçsuz kalmasın diye; resimlerimi betimleyip, anılarımı öyküledim… Tartışmak istemedim kimse ile ve tanık göstermemeliydim hayatımı bir başkası ile karşılaştırırken! Örneklerim ve benzetmelerim yetersiz kalmasın diye sayısal veriler kullanmak da istemedim. Gerek yoktu koşullu cümleler kullanmaya. Yemin etmeden, şartlanmadan ayırmalıydım ögelerine içimdeki cümleyi… Ben, etken çatılı bir fiilin öznesi iken; sen, geçişli bir aşkın yüklemine sorulan; O, olmalıydın! Onu seviyorum dediğim zaman; hem bu işten sen etkilenmeli hem bu aşk geçerli olmalı hem de eylemi gerçekleştiren ben olmalıydım! Belirtili bir nesne kadar sevmeliydim seni! Dolaylı olmamalıydı ve hiçbir zamana sığmamalıydı tümleçlerim! Zarflar sadece sana yazılan mektuplarda güzeldi ve beni belirtili bi şekilde tamlamalıydın ki; takısız ve takıntısız bir şey kalmasın..! ismim söylenmeden önce senin ismin okunmalı ve yalnız bir edatla beni niteleyen sıfatım olmalıydın! Lirik bir şiir kadar coşkulu yaşamalıydık aşkı! Efsane olmalıydık! Olmadı…! " OSMAN YAŞAR" |
SAYGILAR..