ON ÜÇÜNCÜ AYSanma deli yüreğim senin sevgine muhtaç, Seyret arz-ı âlemi gör ellerde neler var. Kapat gönül kapını ne arala ne de aç, Bundan sonra yaranı kendi ellerinle sar, Unutturdun adını şimdi mutlu musun yâr? Bakar mıyım bir daha geri dönüp yüzüne, Şen dünyam zindan oldu inandıkça sözüne, Ödünç mü alıyordun o yaşları gözüne? Duyguların fukara bakışların sitemkâr Unutturdun adını şimdi mutlu musun yâr? Artık bir anlamı yok, olan oldu bir kere, Yıldırım bile düşmez üst üste aynı yere, Sana nasıl inandım kandım göz göre göre, Senden elimde kalan koskocaman bir efkâr, Unutturdun adını şimdi mutlu musun yâr? Alıştım yokluğuna böyle de yaşıyorum, Ahvalini seyredip tavrına şaşıyorum, Sakın dokunma bana, dolmuşum taşıyorum, Ecel dermanı olsan söyle ne işe yarar? Unutturdun adını şimdi mutlu musun yâr? Benim için öldün sen, sen de beni ölmüş say, Saklansın asumanda, gözükmesin dolunay, Görüşmek mi bir daha, belki on üçüncü ay, Fikret’im bilmiyorum çözülür mü bu esrar, Unutturdun adını şimdi mutlu musun yâr |
"Yıldırım bile düşmez üst üste aynı yere, " mısrâsından hatırladım; bu, ikinci okuyuşum...
Pek ince işlenmiş, değerli eseriniz.
Siyah zemindeki yazıları okurken, rûhum sıkılıyor; oysa, bu eserde o hisse kapılmadım...
Saygılarımı bildirir; Selâm ederim, Değerli Ustam...Sağlıkla kal.
Kadir Yeter. 26.6.2011- TRABZON.
w.edebiyatdefteri.com/siir/395201/on-ucuncu-ay
FikretCENGİZ