Gözüme görünmez oldu ovalar dağlar!Neyleyim, kalbimin esiniyle bedelleşerek nefeslenirim Haddim değil, ne kadar hukukum var tahkik için eyle bir meil, sükut ar değil Muvazene niye var, ahenk gönül için en mübarek bir bahar, har aşksız neye yarar Düşünmek ilk adım için sürur kokar, tefekkür ancak bilgiyle ve idrakinle olur yar Dolaşıp durma aynı menzilde ve efkarın sel olan kadrinde Rahmet halin en münbit iklimine zuhur edecektir, umut et sevgi ve samimiyetinle Öncelikle dinle, her kelamı değil, muhakeme et ruhi yeti ve gönül dilinin meşkiyle Ser ver sır verme, şikayete yönelip ziyan etme kalbin naif bakirliğine ve hasretiyle Bazen gül kokmaz,lale gönül dilinde anlam bulup süruru hiç yaşatmaz Ezanlar beş vakit okunsa bile ruhun bazen haberi olmaz, dil konuşsa bile yaramaz Kelimeler sancı içinde, vezinler ıstırapla bekliyor vaktini işte sen gönlü bilmesende Ah edip ve keşkelere yönelsende, zaman kimin için daralıyor sen merak etmesende Nizam edilen ve beşeriyet için bahşedilen hakikatler sevgi ve aşk ile tamamdır Anlamak ve idrakine vasıl olmak için gönül suya muhtaç olan yürek misali vardır Rahmet nazarı, haşyet şefkatsiz kalbin mezarı, hazan tefekkürsüzlüğün durağıdır Ne vakit yalnızlık hicranıyla nefeslenip, umutlarımı sahibine havale etsem sızıdır Neyi diliyor ve aşktan yoksun birşekilde istiyorsam feyzi olmuyor Gönül bu ya manasına gark olmuyor, ruhum prangalarından hiç kurtulamıyor Sanki bekleyen şu mezar taşım bana birşeylerin altını çizerek irşadıma yöneliyor Dil susuyor, gönlüm ağlıyor, içim titreyerek kalbimi hak ve hakikate davet ediyor Mustafa CİLASUN |