UNUTMAYINDaracık çukura, beni koyup dönerken, Yarın komşu olacağımı, unutmayın, Arkanıza bakmadan, hızlıca giderken, Sizi de acele gömerler, unutmayın. Ruh verilip, doğrul bakalım denilince, Bütün yaptıklarım sayılıp, dökülünce, Dilim kekeme oldu, kelimeler hece, Haram kefenle geldiğimi, unutmayın. Siz sevdiklerim teker, teker bıraktınız, Boş hasenatla gelmiştim, batıyor anız, Yılanlara, karıncalara ısırttınız, Siz de sırayla, gelirsiniz unutmayın. O sessiz sedasız sandığınız kabirler, Çok şeyler anlatır, sorana dinletirler, Kaçmanız nereye kadar, diye gülerler, Bir gün hesaba çekecekler, unutmayın. Gözü olan görür toprağın yaptığını, Sıktıkça sıkar, olursun kemik yığını, Mal bıraktığın evlat duymaz, feryadını, Sizi de çorapsız yollarlar, unutmayın. Yıllara meydan okuyan aşınmış taşlar, Hani asıp kesen, meydan okuyan başlar, Bir gün sizin de kabrinize konar kuşlar, Kılınız kıpırdamaz olur, unutmayın. 7/8/2005 dursun yeşil |