Odamın Hayaleti
Bu dilden firar eden her söz
Yaydan çıkmış ok gibi Sözler bazen bir hazine Bazen dermansız bi dert tipi Geçmiş dünden bahsetmek lezzetsiz Gelmemiş yarından hep mi şikayetçiyiz biz? Aklımın ipinin ucu da kaçmış timsah katreleri boşalsın Bir iki damla hiç değersiz Hüzün ve kaderin pençesinde bir dev nam-ı değersiz Gece gündüz ömürden yontar dünya dönmez yarensiz Bugün ömür yarım gün,serbest kalsın fikrim Senin tozlarını silemez tenimden ellerim Varlık ruhu terk eder gözüm gözünden ayrılınca Bendeki aşk altın misali ağırlığınca Sensiz benlik yokluk demek kalbim sana emekçi Aşk denen illet çorak arazide tilki misal kurnaz bekçi Başım sarkık bir mahalsiz cümle yolumun önüne taş Dudaklarınla kaderi nikah eden çakır keyif dertdaş Gören der ki sel ağzına bina yapmak aptal işi Yel eserse kırmaz dişimi, kalp bir körse görmez bir şeyi Saniyeler dakikalarla yapar alişverişi Saatler seni alır benden korkarım olamaz gelişi Hasret gözümün ışıklarını söndüren alçak misafir Afitap sönük bir mum ayrılık hain bir zehir Melek yanımda yüzünü saklar felek yüzüme kaş çatar Bir tek bu hüznü sen boğarsın ipek tenin derime batsın Rüzgar saçını süpürse mest olur bakışlarım Adınla uyanır kulaklarım, yüzünle açar göz kapaklarım En güzel şiirlerimde kaleme adını sayıklatırım Odamın hayaletisin sessizliğine aşığım . |